
Esas No: 2015/12733
Karar No: 2018/9337
Karar Tarihi: 22.10.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/12733 Esas 2018/9337 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ...Ş. vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.10.2018 Salı günü davacılar vekili Av. ... ile davalı ...Ş. vekili Av. ... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların çocuğu Sırdaş"a çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölen çocuklarının desteğinden yoksun kaldığını, davalı ..."ün de araç sürücüsünün işvereni olarak zarardan sorumlu olduğunu belirterek maddi tazminat yönünden fazlaya ilişkin hakları ile manevi tazminat talep etme hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 26.06.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam maddi tazminat taleplerini 37.844,00 TL"ye yükseltmiş; davacılar için 50.000,00"er TL. manevi tazminatın da sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı ... şirketi vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, sigortalı araç sürücüsünün % 25 kusuruna göre hesaplanan 6.369,00 TL"nin davacılarca kabul edilmediği ve dava açıldığından temerrütlerinin sözkonusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... ve ..., davaya konu kazanın meydana geldiği yer ve ikametleri nedeniyle davada ... Mahkemeleri"nin yetkili olduğunu, davacıların çocuğunun kazada asli kusurlu olduğunu ve davalı araç sürücüsü Hasan"ın kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı tarafın maddi tazminat isteminin kabulü ile davacı ... için 17.583,00 TL. ve Songül için 20.261,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacılar için 12.000,00"er TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 53/3. (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 45/2.) maddesi gereği destekten yoksun kalma tazminatı ve aynı Kanun"un 56. (BK"nun 47.) maddesi gereği manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davacılar desteği yayaya çarpan ve davalı ...Ş. tarafından trafik sigortalı aracın zarara neden olduğu iddiası ile bu davalıya husumet yöneltmiştir. Mahkemece, davacılar desteği ile ona çarpan sigortalı aracın kusur oranlarının belirlenmesi konusundaki iki ayrı raporda, destek % 75- sigortalı araç sürücüsü % 25 kusurlu bulunduğu ve bu raporlar benimsendiği halde, davacıların zarar gören 3. kişi oldukları ve desteğin kazadaki kusurunun davacılara yansımayacağı gerekçesiyle, kusur indirimi yapılmaksızın belirlenen maddi tazminatların hüküm altına alındığı görülmektedir.
HGK"nun 15.6.2011 gün ve... Esas-411 Karar, HGK"nun 22.2.2012 gün ve 2011/17-787 Esas- 2012/92 Karar, HGK"nun 16.1.2013 gün ve ... Esas- 2013/74 Karar sayılı ilamlarında ifade edilen, desteğin kusurunun 3. kişi konumundaki davacılara yansıtılamayacağına ilişkin Yargıtay uygulaması, tek taraflı kazalarda desteğin sürücüsü (işleten sürücü) olduğu aracın sigortacısına karşı açılan davalar yönünden kabul edilmiştir. Bu nedenle de, davacıların desteği
olan yaya Sırdaş"a, sigortalı araç sürücüsünün çarpmasıyla gerçekleşen kazada, desteğin kazadaki kusuru elbette ki davalı yanın sorumlu olacağı tazminat miktarının belirlenmesinde etkili olacaktır.
Bu durumda mahkemece; davacılar yakınının ölümü ile sonuçlanan kazadaki kusur oranlarına ilişkin alınan raporlarda saptanan, davacılar desteğinin % 75 kusuru oranında tazminattan indirim yapılması (usuli kazanılmış haklar ihlal edilmeden) suretiyle, tazminatın belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Davalı ... şirketi, diğer davalı ..."e ait aracın trafik sigortacısı olup, 2918 sayılı KTK"nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Zarar gören tarafından yapılmış başvuru olmadığı durumda ise, sigortacının temerrüdü dava tarihi itibariyle gerçekleşir.
Bu durum karşısında; davacılar tarafından, dava açılmadan önce davalı ... şirketine ödeme yapılması için başvurulduğu dosyada bir kısmı bulunan hasar dosyası evraklarından anlaşılmakla, davalı ... şirketi nezdinde açılan hasar dosyası örneğinin tamamının getirtilmesi; davacı yanın başvuru tarihinin saptanması ve yukarıda anılan ilkeler dairesinde, davalı ... şirketi için temerrüt tarihinin saptanması gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle, davalı ... şirketi için de kaza tarihinden temerrüt faizine hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı tarafın, davasını ilk olarak ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açtığı, bu mahkemenin ... Esas- 2011/512 Karar sayılı- 04.10.2011 tarihli yetkisizlik kararı ile dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK"nun 331/2. maddesi uyarınca, davada vekille temsil edilen davalı ... şirketi lehine, yetkisizlik kararı verilen mahkemedeki vekalet ücretinin de hüküm altına alınması gerekirken, davalı sigortacı lehine yetkisiz mahkemedeki vekalet ücretine hükmedilmemesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda (1), (2) ve (3) bolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille
temsil olunan davalı ...ye verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...ye geri verilmesine 22/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.