14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1633 Karar No: 2016/5229 Karar Tarihi: 29.04.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/1633 Esas 2016/5229 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/1633 E. , 2016/5229 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 15.10.2015 gün ve 2015/10719 Esas, 2015/9055 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteminde bulunmuştur. Makemece, davacının tapu iptali ve tescil isteminin kısmen kabulü ile dava konusu davalılar adına kayıtlılı 40/48 payının iptali ile davacı adına tesciline, davalı Vahid Hamidi hakkında açılan tapu iptali ve tescil isteminin reddine, ... adına kayıtlı 8/48 payın bedeli olan 11.666,66 TL"nin davalı ..."tan tahsiline karar verilmiştir. Davalı ..."ın temyizi üzerine karar Dairemizin 15.10.2015 tarihli ilamı ile onanmıştır. Davalı ..., karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 6100 sayılı HMK’nın "Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi" başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur. Aynı yasanın "Hükmün kapsamı" başlıklı 297. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. "Hükmün yazılması" başlıklı 298. maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Temyiz edilen gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu görülmüştür. 10.4.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür. Somut olayda, tefhim edilen kısa kararda tazminat talebi ile ilgili bir hüküm kurulmadığı halde gerekçeli kararda ""8/48 hissenin bedeli olan 11.666,66 TL"nin davalı ..."tan tahsili ile davcıya verilmesine"" şeklinde hüküm kurulduğu, kararın Dairemizce gerekçeli karar ile hüküm sonucunun çelişkili olması nedeniyle bozulması gerekirken sehven onandığı bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşılmış, davalının yerinde görülen karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin onama ilamı kaldırılarak hükmün yukarıdaki gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ..."ın karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 15.10.2015 günlü ve 2015/10719 Esas, 9055 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.