Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11818
Karar No: 2018/9336
Karar Tarihi: 22.10.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/11818 Esas 2018/9336 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/11818 E.  ,  2018/9336 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki asıl davada davalılar ... ve ... vekili ile ihbar olunan SGK Başkanlığı vekilince talep edilmiş, asıl davada davalılar ... ve ... vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.10.2018 Salı günü asıl ve birleşen davada davacılar ...,... geldi. Asıl ve birleşen davada davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacılar ...,... dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    -K A R A R-

    Asıl davada, davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü, trafik ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın, davacı Abdurrahman"ın idaresindeki araca tam kusurlu olarak çarpmasıyla oluşan kazada tüm davacıların
    yaralandığını, davacı ... ve Nermiye"nin yaralanmalarının ağırlığı karşısında sürekli maluliyete uğrama risklerinin bulunduğunu, tüm davacıların manevi zarar gördüklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Birleşen davada, davacılar vekili; asıl davaya konu kazada, yol bakım ve yapımındaki eksiği nedeniyle davalının da kusurlu ve davacıların zararından sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 22.03.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 117.599,82 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ... şirketi vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... ve ... vekili, davalı sürücüye atfedilen tam kusuru kabul etmediklerini, yol çalışması yaparken gerekli önlemleri almayan Karayolları Genel Müdürlüğü"nün de kusuru bulunduğunu, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı ... hakkında açılan davanın, kazada kusuru bulunmaması nedeniyle reddine; asıl davada davacı Nermiye için 86.520,83 TL ve Serkan için 31.079,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan tahsiline; Nermiye için 25.000,00 TL, Serkan için 20.000,00 TL ve Abdurrahman için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ..."dan tahsiline dair verilen hükmün, davalı ...Ş. vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemiz"in 12.06.2012 tarih ve 2012/6709 Esas- ... Karar sayılı ilamı ile; "davalılar ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı ... şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı; ancak, davacı tarafın tedavi giderlerini de dava konusu ettiği, 6111 sayılı Yasa"nın 59. maddesiyle 2918 sayılı KTK"nun 98. maddesinde yapılan değişiklik ve anılan Yasa"nın geçici 1. maddesi gereği,
    Yasa"nın yürürlüğe girmesinden önce meydana gelen trafik kazaları da dahil olmak üzere, trafik kazasına bağlı olarak yapılan tedavi giderlerinden sorumluluğun SGK Başkanlığı"na geçtiği, Yasa kapsamında kalan tedavi giderleri ayrılarak bu giderler yönünden davalı ... şirketi tarafından SGK"ya aktarım yapılıp yapılmadığının araştırılması ve Yasa gereği inceleme yapılıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı ... şirketinin sorumluluğuna hükmedilmesinin doğru olmadığı; KTK"nun 99/1. maddesi gereği, zorunlu trafik sigortacısına yapılan başvuruyu takip eden 8. işgünü sonunda sigorta şirketi için temerrüdün oluşacağı, davacı yanın dava açılmadan önce başvuru yapıldığını belirtmesi karşısında başvuru tarihinin tespiti ile 8 iş günü sonrası itibariyle faize karar verilmesi gerekirken, olay tarihinden faize karar verilmesinin de doğru olmadığı" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; birleşen davanın reddine; asıl davanın kısmen kabulü ile davacı Nermiye için 83.340,44 TL. ve Serkan için 22.669,42 TL maddi tazminatın, davalı ... şirketi yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; tedavi gideri olarak tespit edilen 11.589,96 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve Faruk"tan müteselsilen tahsiline, davalı ... şirketine yönelik tedavi gideri isteminin reddine; davacı Nermiye için 25.000,00 TL, Serkan için 20.000,00 TL ve Abdurrahman için 10.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ..."dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili ile ihbar olunan SGK Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına; kusur, manevi tazminat ve maluliyet tazminatı hesap biçiminin daha önce temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği dikkate alındığında, davalıların bu yönlere ilişkin temyiz itirazlarının yeniden incelenmesinin mümkün olmamasına; ihtiyari dava arkadaşı olan ve farklı hukuki sebeplere dayalı olarak zarar gören davacılara karşı müteselsilen sorumlu olan davalılardan araç sürücüsü ve işleteninin araç sigortacısı ile birlikte müteselsil sorumluluğuna karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davada sadece ihbar edilen
    konumunda bulunan ve hakkında hüküm tesis edilmeyen SGK Başkanlığı"nın hükmü temyiz hakkının ve temyizde hukuki yararının bulunmamasına göre; ihbar olunan SGK Başkanlığı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı tarafın davaya konu ettiği tedavi giderleri yönünden, 6111 sayılı Kanun ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 98. maddesinde yapılan değişiklik ve 6111 sayılı Kanun"daki düzenlemeler dikkate alınarak değerlendirme yapılması konusunda mahkemenin ilk kararı bozulmuştur. Bozmaya uyan yerel mahkeme tarafından, 6111 sayılı Kanun kapsamında kalan tedavi giderleri ile kapsam dışı olan tedavi giderleri yönünden herhangi bir bilirkişi raporu alınmadan, bozmadan önce alınan ve ayrım yapmaksızın tüm tedavi giderlerini hesaba dahil eden bilirkişi raporundaki miktarın hüküm altına alındığı görülmektedir.
    Yargılamanın devamı sırasında yürürlüğe giren ve 2918 sayılı Kanun"un 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun"un 59. maddesi ve geçici 1. maddesi gereği, Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, ancak sözkonusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderlerleri, 6111 sayılı Kanun kapsamında değildir. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden ve Kanun kapsamında olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp, sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir.
    Mahkemenin hükme esas aldığı 04.07.2006 ve 09.02.2011 tarihli bilirkişi raporlarında; belgeli tedavi giderlerinin hesaba dahil edildiği, ayrıca SGK"nun sorumluluğunda olmayan giyim- konaklama gideri gibi giderlerin de hesaba dahil edildiği görülmektedir. Bu raporlarda, 6111 sayılı Kanun kapsamındaki tedavi giderleri yönünden herhangi bir inceleme yapılmadığı ve davacı tarafça belgesi sunulan tüm giderlerin toplanmasıyla yetinildiği görülmekle, anılan raporlar hükme esas almaya elverişli nitelikte değildir.
    Diğer yandan, tedavi giderlerinden davalı trafik sigortacısının sorumlu olmadığı kabul edilmişken, davalı araç sürücüsü ve işleteninin tedavi giderlerinden sorumluluğuna hükmedildiği görülmektedir. Yukarıda ifade edilen 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler dikkate alındığında; 6111 sayılı Kanun ile KTK"da yapılan değişiklik gereği, trafik sigortacısının sorumluluğunun son bulduğu belgeli tedavi
    giderleri yönünden, trafik sigorta poliçesi gereği sigortacısına prim ödeyerek sorumluluğunu aktaran araç işleteni ile işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu araç sürücüsünün de sorumluluğunun son bulduğu gözetilmelidir. Bu yönün gözetilmemiş oluşu da eksik inceleme mahiyetindedir.
    Açıklanan tüm bu maddi ve hukuki vakıalar karşısında mahkemece; yargılamanın devamı sırasında 6111 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği ve tedavi giderleri yönünden SGK Başkanlığı"nın yasal hasım haline geldiği gözetilip SGK Başkanlığı"nın davaya dahil edilmesi; daha sonra, davaya konu edilen tedavi giderlerinden, KTK"nun 98. maddesinde 6111 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik gereği, SGK"nın sorumluluğunda bulunan ve bulunmayan tedavi giderlerinin belirlenmesi için, konusunda uzman doktor bilirkişiden denetime elverişli, ayrıntılı, gerekçeli bir rapor alınarak SGK"nın sorumlu olduğu tedavi giderlerinin saptanması; 6111 sayılı Kanun gereği SGK"nın sorumluluğunda olmayan tedavi giderleri ile belgesiz tedavi giderlerinden trafik sigortacısı da dahil olmak üzere tüm davalıların sorumlu tutulması; Kanun gereği SGK"nın sorumluluğu kapsamında olan tedavi giderleri için SGK"nın sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, ihbar olunan SGK Başkanlığı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar ... ve ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."a geri verilmesine 22/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi