10. Ceza Dairesi 2017/391 E. , 2017/1716 K.
"İçtihat Metni"İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
İtiraz Edilen Daire Kararı : Dairemizin 09/02/2017 tarihli 2016/3261 esas ve 2017/437 karar sayılı kararının sanık ... hakkında uyuşturucu madde imal etme suçundan mahkûmiyetine ilişkin hükmünün bozulmasına ilişkin kısmı
Suç : Uyuşturucu madde imal etme
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER:
Uyuşturucu madde imal etme suçundan sanık hakkında, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucu 10/12/2013 tarihinde 2008/1 esas ve 2013/2 karar sayı ile sanığın uyuşturucu madde imal etme suçundan 765 sayılı TCK "nın 403/1, 403/6-7, 59, 29/6, 13/2, 31, 33, 36, 40 ve 647 sayılı Yasa"nın 5. maddeleri uyarınca 24 yıl hapis 121.587 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, re"sen de temyize tabi olan hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizce 09/02/2017 tarihinde 2016/3261 esas ve 2017/437 karar sayı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca, Dairemizin bu kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay 10. Ceza Dairesi"nin 09/02/2017 gün ve 2016/3261 esas, 2017/437 karar sayılı ilamı ile her ne kadar, İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 10/12/2013 tarih 2008/1 esas, 2013/2 karar sayılı kararının sanık ... hakkında uyuşturucu madde imal etme suçundan mahkûmiyetine ilişkin hükmünün bozulmasına karar verilmiş ise de;
Yargıtay 10. Ceza Dairesi"nin 09/02/2017 gün ve 2016/3261 esas, 2017/437 karar sayılı ilamına ait Muhalefet Şerhinde; " 27.10.2003 tarihinde suç konusu 494 kilo 710 gram eroini (% 55 oranında 272 kilo 90 gram 500 miligram saf eroin ihtiva eden) naklederken yakalanan ve hakkındaki mahkûmiyet kararı daha önce onanarak kesinleşen sanık ... eroinin sanık ..."a ait olduğunu belirterek fotoğrafından teşhis etmiş nakliye ücreti olarak 50000 ABD doları aldığını yakalanmasaydı 50000 ABD doları daha alacağını belirtmiştir.
Hakkındaki mahkûmiyet kararı onanan sanık ... ise atılı suçu kabul etmediğini sadece bacanağı olan sanık ..."yı tanıdığını yaklaşık 3,5-4 yıldır görüşmediklerini ifade etmiştir. Sanık ... ise sadece bacanağı olan sanık ..."ı tanıdığını 1999 yılından beri görüşmediğini, evine gelip gitmediğini, atılı suçlamayı kabul etmediğini savunmuştur.
Dosya kapsamı itibariyle; sanık ..."nın duruşmadaki "X1 ajan denilen kişinin kim olduğunu biliyorum ve ben bu kişiye düşmanım, o kişinin benim çiftliğimin içine çiftliğimin etrafına gelmesi mümkün değildir. Gelirse ben onu alnının ortasından kurşunlarım, ilerde gerekirse adını söylerim, şu anda söylemiyorum" şeklindeki beyanları,
Bacanağı olan diğer sanık ... ile 3-4 yıldır görüşmediklerini, kendisine ait çiftliğe bacanağının gelmediğini savunmasına rağmen aynı zamanda teknik takip altında bulunan sanık ... ile ilgili düzenlenen 02.09.2003 tarihli fiziki takip tutanağı içeriğine göre sanık ..."ya ait çiftliğe aynı gün saat 21.30"da girdiği tespit edilmiş olup sanık ..."ın oldukça yüksek miktardaki suç konusu uyuşturucu maddeyi tek başına temin edip satamayacağının anlaşılması,
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2003/332 esas 2005/357 sayılı kararı ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûm olan sanık ... Avcılar"ın Cumhuriyet savcılığı ve kolluk ifadelerinde; suç konusu eroinin (net: 93 kilo 94 gr) suç tarihi olan 22.11.2003 gününden 15 gün önce temin edildiğini, suç konusu eroinin sahibi olan ve aynı olay nedeniyle firari olarak aranan ..."nın aynı suçtan dolayı birlikte mahkûm olan sanık ... ve kendisine hitaben "... yakalanmış, iyi ki biz erken davranıp bu eroinleri ondan almışız, yoksa eroini nereden bulacaktık" şeklindeki beyanı,
Birlikte değerlendirildiğinde; Mahkemenin sanık ... hakkındaki mahkûmiyet kararının gerekçesi yerinde ve yeterli olup hükmün onanması gerektiği" şeklinde belirtilen gerekçeler ve toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 10/12/2013 tarih 2008/1 esas, 2013/2 karar sayılı kararının sanık ... hakkında uyuşturucu madde imal etme suçundan mahkûmiyetine ilişkin hükmünün usul ve yasaya uygun olması nedeniyle onanmasına karar verilmesi yerine bozulmasına karar verilmiş olması nedeniyle; Yargıtay 10. Ceza Dairesi"nin 09/02/2017 gün ve 2016/3261 esas, 2017/437 karar sayılı ilamının, İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 10/12/2013 tarih 2008/1 esas, 2013/2 karar sayılı kararının sanık ... hakkında uyuşturucu madde imal etme suçundan mahkûmiyetine ilişkin hükmünün bozulmasına ilişkin kısmına yönelik itiraz talebinde bulunulması gerektiği sonucuna ulaşıldığı belirtilerek, Dairemizin sanık hakkındaki kararının kaldırılması istenmiştir.
C) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
Olay ve yakalama tutanağı, ele geçen uyuşturucu miktarı, haklarında mahkûmiyet hükmü onanarak kesinleşen diğer sanık savunmaları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın uyuşturucu madde imal etme suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından itirazın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D ) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının kabulüne,
2- Dairemizin 09.02.2017 tarihli 2016/3261 esas ve 2017/437 karar sayılı BOZMA KARARININ KALDIRILMASINA
3- Sanık hakkında hükmün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle re"sen de temyize tabi olan hükmün ONANMASINA, Başkan ..."nun karşı oyu ve oyçokluğuyla 04.05.2017 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
09.02.2017 tarih ve 2016/3261 esas; 2017/437 Karar sayılı sanıkla ilgili bozma kararındaki eksik araştırmaya ilişkin bozma sebeplerinde herhangi bir isabetsizlik bulunmaması nedeniyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının yerinde bulunmadığı kanaatinde olduğumdan, çoğunluğun aksi yöndeki ""itirazın kabulü ve hükmün onanmasına"" dair kararına katılmıyorum. 04.05.2017