10. Hukuk Dairesi 2018/454 E. , 2018/2925 K.
"İçtihat Metni".....
Dava, Kurumca resen tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek primi borçları nedeniyle yapılan işlemlerin iptali, Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti ve yersiz yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. .
Hukuki nitelik olarak 6385 sayılı Kanun kapsamında tarafların yapılandırma sözleşmesi imzalaması davaya son veren bir sulh işlemidir. Davacı, davalı Kuruma olan borcunu kabul ederek, yapılandırma şartlarından yararlanmak istemiş, Kurum da bir kısım alacaklarından vazgeçmek suretiyle davalı istemini kabul etmek suretiyle davalının borcunu ödemesini ve dolayısıyla alacağının tahsilini sağlamıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 314 ve devamı maddelerine göre, sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. Sulh, mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gereken bir olgudur.
Sulh müessesesininde içinde bulunduğu bazı hallerde dava devam ederken, dava açılmasından sonra meydana gelen (dava konusu alacağın ödenmesi gibi) bir nedenle dava konusu ortadan kalkabilir.
Eldeki davada 15.04.1994 tarihinden 5434 sayılı Yasa kapsamına iştirakçiliği nedeniyle emekli aylığı alan davacı hakkında, davalı Kurumca devam eden şirket ortaklığı ve vergi mükellefiyeti nedeniyle sosyal güvenlik destek primi borcunun tahakkuk ettirildiği anlaşılmakta olup, davacının, öncelikle ortağı olduğu şirketin vergi mükellefiyetinin 31.03.2012 tarihi itibari ile son bulması nedeniyle bu tarih sonrası bakımından yapılan sosyal güvenlik destek primlerine ilişkin tahakkukların
./..
iptali ve bu tarihten sonraki tahakkuklar nedeniyle yapılan kesintilerin de iadesini talep ettiği, diğer taraftan da, zaten hali hazırda 13.05.2009-31.12.2009, 01.01.2010-31.03.2010 ve 12.11.2012-31.12.2012 tarihleri arasında kalan dönemde hizmet akdine dayalı olarak geçen çalışmaları nedeniyle Kuruma sosyal güvenlik destek primlerinin işverenleri tarafından ödenmesi nedeniyle yapılacak borç tespitinde bu dönemlerin de dışlanması ile kesintinin varlığı halinde iadesini talep ettiği, geri çevirme ile Dairemizce Kurumca yapılan tüm işlemlere dair belgelerin dosya arasına celbinin sağlanması istenmesi rağmen, Kurumca cevabi yazı gönderilmiş ise de, ayrıntılı ve anlaşılır şekilde Kurum işlemlerini yansıtan tüm belgelerin dosya arasına alınmadığı, mahkemece davacının sosyal güvenlik destek primleri bakımından tescil dosyası getirtilmeksizin ve Kurumca yapılan borç tahakkukları nedeniyle davacı hakkında yapılan kesinti dönemleri ve diğer tüm işlemler netleştirilmeksizin yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmakta olup, öncelikle davacı hakkında davalı Kurumca sosyal güvenlik destek primleri bakımından yapılan tüm tahakkuk dönemlerinin net bir şekilde belirlenmesi ile davacı hakkında gönderilen son cevabi yazı içeriğinden davacının borçları yapılandırdığının belirtilmesi karşısında, yapılandırmanın varlığı halinde davanın konusuz kalıp kalmadığı hususunda irdeleme ve değerlendirme yapılması gerekleri dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı ve davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
....