Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/18649
Karar No: 2020/20484
Karar Tarihi: 21.12.2020

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/18649 Esas 2020/20484 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2020/18649 E.  ,  2020/20484 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Hakaret suçundan sanık ..."nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1. maddesi uyarınca 3 defa 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Manisa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/04/2014 tarihli ve 2012/681 esas, 2014/139 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre;
    1- Sanığın olay günü müşteki ..."e sinkaflı küfürler ettiği, bunun üzerine olaya müdahale eden diğer müştekiler ... ve ..."e de sinkaflı sözlerle hakaret etmesi şeklinde gerçekleşen somut olayda, sanığın katılanlara yönelik hakaretlerinin aynı yer ve zamanda, aynı suç işleme kararıyla, birbirini takip eden söz ve davranışlarla gerçekleştiği nazara alındığında, sanığın eyleminin hukuken bir bütün halinde tek bir hakaret fiilini oluşturduğu, tek fiille birden çok katılana karşı hakaret suçunu işleyen sanık hakkında 5237 sayılı Kanun"un 43/2. maddesinde yer alan aynı nev’iden fikri içtima hükümleri uyarınca tek ceza verilip, bu cezanın anılan Kanun"un zincirleme suç başlıklı 43/1. maddesi gereğince arttırılması gerektiği gözetilmeden, sanığın müştekilere yönelik eylemlerinin ayrı, bağımsız hakaret suçlarını oluşturduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde,
    2- Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı Kanun’un 125. maddesinde düzenlenen hakaret suçunun, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin 02/12/2016 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değiştirilmezden önceki haliyle de, anılan maddenin 253/1-a maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğunun anlaşılması karşısında, somut olayda sanık ve katılanlara soruşturma ve kovuşturma evresinde usulüne uygun bir uzlaşma teklifi yapılmadığı cihetle, 5271 sayılı Kanun"un 253 ve 254. maddelerinde 6763 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik de nazara alınarak, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilip, uzlaştırma işlemleri yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
    İsabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    I- Hukuksal Değerlendirme:
    A- Bir Numaralı Talep Açısından:
    5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
    Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak yasadaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın, bu kuralın istisnaları olarak, TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verilmiştir. Aynı nev’iden fikri içtima halinde, fiil yani hareket hukuksal anlamda tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Bu durumda hareket tek olduğu için, fail hakkında tek bir ceza verilecek, ancak bu ceza mağdur sayısı fazla olduğu için, TCK’nın 43/2. maddesine göre artırılacaktır. (Ceza Genel Kurulunun 05/06/2012 tarih ve 15/491-219 sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
    İnceleme konusu somut olayda; sanığın çıkan tartışma kapsamında birden fazla mağdura yönelik sinkaflı hakaret içeren sözler söylemesi eylemleri nedeni ile zincirleme hakaret suçundan tek hüküm kurulması gerekirken her mağdur için sanık hakkında ayrı ayrı üç mahkumiyet hükmü kurulmasının hukuka aykırı olduğu belirlenmekle kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir.
    B- İki Numaralı Talep Açısından:
    Şüpheli hakkında TCK"nın 125/1. maddesinde düzenlenen, hakaret suçundan soruşturma yürütüldüğü, bu suçun 6763 sayılı Yasanın değişiklik öncesi ve sonrasında uzlaşma/uzlaştırmaya ya tabi olan suçlardan olduğu, şüphelinin Cumhuriyet savcısınca ifadesinin alınması sırasında “uzlaşmak istemiyorum” yönünde beyanının bulunduğu, mağdurların da aynı şekilde Cumhuriyet savcısına verdikleri ifadelerinde uzlaşmak istemediklerini belirttikleri, dolayısı ile dosya kapsamında teklif edilen uzlaşma önerilerinin geçerli olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki iki numaralı talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
    II- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    A- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki iki numaralı düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE,
    B- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki bir numaralı düşünce yerinde görüldüğünden,
    1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, Manisa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/04/2014 tarihli ve 2012/681 esas, 2014/139 sayılı kararının sanık hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri bakımından 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Kararlardaki hukuka aykırılık sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, aynı yasa maddesinin 4-d fıkrası uyarınca, Yerel Mahkemece yapılan uygulama da gözetilerek, sanığın, TCK"nın 125/1. maddesi gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
    3- Sanığın eylemini tek bir fiille birden fazla kişiye karşı gerçekleştirdiği anlaşıldığından TCK’nın 43/2. maddesi uyarınca sanığın cezasının ¼ oranında artırılarak 3 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına,
    4- İnfazın bu miktar üzerinden yapılmasına, kararda yer alan tekerrür hükümleri de dahil olmak üzere diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi