Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/8400 Esas 2014/4254 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8400
Karar No: 2014/4254
Karar Tarihi: 12.03.2014

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/8400 Esas 2014/4254 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2013/8400 E.  ,  2014/4254 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Çanakkale Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 11/02/2013
    NUMARASI : 2010/1499-2013/150

    Davacı A.. I.. vekili Avukat S..A.. tarafından, davalı F.. E.. aleyhine 30/11/2010 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi, ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. ( TC Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır
    Davaya konu edilen olayda;davacının Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü"nde Şube Müdürü olarak görev yaptığı sırada, aynı kurumda evrak kayıt memuru olarak görevli davalının hazırladığı evrakta eksiklik olması nedeniyle davacının davalıya hakaret ederek kişilik haklarına saldırıda bulunduğu ve bu nedenle zarara uğranıldığı ileri sürüldüğüne göre, Anayasa"nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası"nın 13/1. maddesi gereğince kamu görevlisi hakkında dava açılamayacağından kast ve kusur aranmaksızın husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir.
    Yerel mahkemece açıklanan yasal düzenleme gözetilerek, davalı hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddedilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/03/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesi, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmamaktadır.
    Dava dilekçesinde belirtilen maddi olgulardan davalının salt kişisel kusuruna dayanıldığının anlaşılması karşısında öncelikle bu iddia doğrultusunda delillerin toplanıp değerlendirilerek sonuca varılması gerekir. Açıklanan nedenlerle çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 12/03/2014

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.