Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/5415 Esas 2015/18711 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5415
Karar No: 2015/18711
Karar Tarihi: 17.12.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/5415 Esas 2015/18711 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mardin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, davacıların Suriye uyruklu olanı Ramazan İsmail'in Türk vatandaşı olan bir kişiyle aynı olduğu, diğer davacı Sulaıman İsmail'in ise Hamit ve E.. A.'ın çocuğu olduğu tespit edilmiştir. Ancak mahkeme kararı temyiz edilmiş ve Yargıtay 18. Hukuk Dairesi tarafından incelenmiştir. Yargıtay, davacıların Suriye kayıtlarına dayanarak verdiği kararı uygun bulmamıştır. Çünkü yabancı devlet makamlarınca hazırlanan resmi belgelerin Türkiye'de bu vasfı taşıması, belgenin verildiği devletin yetkili makamı veya ilgili Türk konsolosluk makamı tarafından onaylanmış olması gerektiği belirtilmiştir. Böyle bir onay şerhi taşımayan yabancı devlet makamından alınan belgeler resmi belge olarak değerlendirilemez. Bu nedenle, her iki davacı bakımından hükme esas alınan Suriye makamlarından elde edilen resmi belgelerin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 224/1. maddesi uyarınca belgenin verildiği devletin yetkili makamı veya ilgili Türk konsolosluk makamı tarafından onaylanması ya da onaylı
18. Hukuk Dairesi         2015/5415 E.  ,  2015/18711 K.
"İçtihat Metni"



Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Mardin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/02/2015
NUMARASI : 2013/59-2015/63


Dava dilekçesinde, olduğunun, davacı oğlu olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava ile Suriye uyruklu 1969 doğumlu ile Türk vatandaşı 01.01.1966 doğumlu aynı kişi olduklarının tespiti; yine Suriye uyruklu 1970 doğumlu Sulaıman İsmail"in ise Türk vatandaşları Hamit ve E.. A.."ın çocukları olduğunun tespiti istenilmiş, mahkemece davacı çocuğu aynı kişi olduklarının tespitine, diğer davacı Suriye uyruklu Sulaıman"ın ise Hamit karısı Türk vatandaşı E.. A.."ın çocuğu olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece Suriye"deki nüfus kayıtları hükme esas alınmıştır. Davacı Ramadan İsmail, Suriye kayıtlarına göre 01.10.1969 doğumlu olup, orada 09.10.1969 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir. Baba adı Hamo, ana adı ise Almas Şeho"dur. Bununla aynı kişi olduğu tespit edilençocuğu olup 01.01.1966 doğumludur ve 04.03.1968 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir. Davacı Suriye kayıtlarına göre evli ve çocuklu, bununla aynı kişi olduğu tespit edilen Ramazan Mahkemece her ikisinin doğum tarihlerindeki farklılık araştırılmamış, bu hususta davacıdan ve davalı E.. A.."dan bir açıklama da istenmemiştir. Öte yandan yabancı devlet makamlarınca hazırlanan resmi belgelerin Türkiye"de bu vasfı taşıması, belgenin verildiği devletin yetkili makamı veya ilgili Türk konsolosluk makamı tarafından onaylanmış olması koşuluna bağlıdır. (HMK md.224/1) Böyle bir onay şerhini taşımayan yabancı devlet makamından alınan belgeler resmi belge olarak değerlendirilemez. Bu bakımdan öncelikle her iki davacı bakımından hükme esas alınan Suriye makamlarından elde edilen resmi belgelerin Hukuk Muhakemeleri

Kanununun 224/1. maddesi uyarınca belgenin verildiği devletin yetkili makamı veya ilgili Türk konsolosluk makamı tarafından onaylanması ya da onaylı belgelerin sunulması için davacılara uygun mehil verilmeli, bu nitelikte belgeler sunulduğu takdirde davacı tarihlerindeki farklılığın nereden kaynaklandığı bu davacıdan ve davalı sorulup bu hususta açıklama istenmeli, davalı Elmas"ın diğer çocukları duruşmaya davet edilip davacı ile Türkiye"deki kayıtta kardeşleri olarak görünen ile aynı kişi olup olmadığı ve diğer davacı Sulaiman"ın kardeşleri olup olmadığı sorulmalı, Türkiye"deki kaydındaki doğum tarihi doğum ve tescil tarihleri uyumlu hale getirilmeden bu kişilerin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilemeyeceği gözetilmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmelidir. Açıklanan hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.