4. Ceza Dairesi 2017/18707 E. , 2020/20481 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un geçici 10. maddesindeki, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlarla ilgili Yargıtay ceza daireleri tarafından verilen bozma kararları üzerine mahkemelerce verilen direnme kararlarının, kararına direnilen daireye gönderileceğine, dairenin, mümkün olan en kısa sürede direnme kararını inceleyerek yerinde görürse kararını düzelteceğine; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na göndereceğine ilişkin düzenleme karşısında, Dairemizin bozma kararına Yerel Mahkemece verilen direnme kararı üzerine Dairemize gönderilen dosya yeniden görüşülüp düşünüldü:
Dairemizin, 30/10/2014 tarih ve 2014/15138 esas, 2014/31087 karar sayılı bozma ilamı üzerine yerel mahkeme tarafından ""Sanık ..."ın olay tarihinde resmi nikahlı eşi olan Derya ile aralarında çıkan tartışmada sanığın katılana "dangalak, ahlaksız" demek suretiyle sinkaflı hakaretlerde bulunduğu ve yine basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığından bahisle açılmış bulunan davanın kovuşturma evresinde taraflar dinlenilmiş ve taraf tanıkları dinlenilmiş aynı zamanda Adli Tıp Şube Müdürlüğünün raporuda göz önünde bulundurularak sanığın hakaret ve müessir fiil suçundan beraatine ilişkin hüküm tesis edilmiş olup,
Katılan tarafça yapılan temyiz neticesinde Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2014/15318-31087 esas ve karar sayılı 30/10/2014 tarihinde oy birliği ile vermiş olduğu kararda hakaret suçundan dolayı hükmün onanmasına, müessir fiil suçundan dolayı da hükmün bozulmasına karar vermiş olup,
Mahkememizce bozma ilamına ilişkin olarak tarafların beyanları alınmış ve katılan tarafça bozma ilamına uyulması,sanık ve vekili tarafından ise bozma ilamına direnilmesi istenilmiş,
Yargıtay 4 Ceza Dairesinin bozma ilamında dayanak konusu yapmış olduğu husus nazara itibarı alındığında, Ankara Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 03/09/2012 tarihli raporunda belirtilmiş olduğu şekli ile harici lezyon tespit edilmemiş olması ve mağdurun darp nedeniyle başvurmuş olup dolayısıyla tırnak uçta fissür ve sol omuzda ve sol uylukta hassasiyet olduğunu belirten rapor nazara itibarı alındığında ve bu rapor içeriğince mağdurun vücudunda basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek herhangi bir lezyonun saptanmamış olması ve aynı zamanda mahkememizce kovuşturma evresinde dinlenen katılan tanığı ... kavga esnasında yanlarında olmadığını ve mağdurun gözünün morarmış olduğunu da belirttiği halde söz konusu raporda mağdurun gözünde herhangi bir morarmanın olmayışı ve bu hususta herhangi bir darp ve cebirin bulunduğuna dair herhangi bir açıklamanın bulunmaması ve olayın görgü tanığı olan tanıklar ...,... "ın da kavganın olmadığına tarafların birbirlerine ithamda bulundukları fakat hakaret ve müessir fiilin gerçekleşmediğini belirten beyanları hatta olay mahalinden sanık ..."i alıp götürdüklerine dair beyanlar birlikte değerlendirildiğinde sanık ..."in mağdur ..."ya yönelik herhangi bir müessir fiilde bulunmadığı anlaşılmakta olup mağdurun tırnak ucunda meydana gelen kırık veyahutta sol omuzda ve sol uyluktaki hassasiyet şeklinde varlığı sabit olmayan ve beyana dayalı bir durumun varlığını belirten raporda olduğu halde bu rapora dayalı sanığın müessir fiil suçunu gerçekleştirdiği sabit olmayıp dolayısıyla sanığın müessir fiil suçundan mahkumiyetini gerektirir şüpheden uzak objektif ve makul delil bulunmadığından, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraatine karar vermek gerekmesine rağmen Yargıtay 4 Ceza Dairesi bu hususun aksine bozma ilamında bulunmuş olmakla mahkememizce usul ve yasaya uygun olmayan bu bozma ilamına direnilmek suretiyle aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir."" şeklindeki gerekçeyle direnme kararı verilmiş ise de;
Somut olayda; katılan ... "nun alınan beyanında, sanık ..."ın kendisini yaraladığını, yaralamasından dolayı tırnağında kopma olduğunu, sol uyluğuna darbe aldığını belirtmesi ve katılan hakkında verilen doktor raporunda, sağ el tırnağında fissur, sol omuz ve uylukta hiperemi ve hassasiyet oluştuğunun tespit edilmesi karşısında; Dairemizin bozma ilamında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı,
Anlaşılmakla, yerel Mahkemenin direnme kararı yerinde görülmediğinden, 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un geçici 10 ve CMK 307/3. maddesi gereğince direnme konusunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na GÖNDERİLMESİNE, 21/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.