Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/28244 Esas 2011/10462 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/28244
Karar No: 2011/10462

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/28244 Esas 2011/10462 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sarıyer İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/114-2010/216 numaralı kararı temyiz edilmiştir. Kendisine tebligat yapılamayan ve adresi meçhul olan kişinin tespiti için Tebligat Kanunu'nun 28. maddesi gereği müesseselere başvurulmalıdır. Bununla beraber, tebliğ çıkaran mercii lüzum görürse, muhatabın adresini resmi veya hususi müessese ve dairelerden veya zabıta vasıtası ile tetkik ve tespit edebilir. Mahkeme, tebliğ işleminin usulüne uygun olarak tamamlanmadığı sonucuna varmıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı İİK 366 ve HUMK’un 428. maddeleri uyarınca bozulmuştur.

7201 Sayılı Kanun'un 28. maddesi, Tebligat Kanunu'nun 29. ve 30., Tebligat Tüzüğü'nün 46. ve 47. maddelerinde ilanen tebligat için düzenlenen hükümler bulunmaktadır.
12. Hukuk Dairesi         2010/28244 E.  ,  2011/10462 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Sarıyer İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 21/06/2010
    NUMARASI : 2010/114-2010/216

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    7201 Sayılı Kanun"un 28. maddesi gereğince; kendisine tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya işyeri de bulunmayan kimsenin adresi meçhul sayılır. Adresin meçhul olması halinde keyfiyet, tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tespit edilir. Bununla beraber, tebliğ çıkaran mercii lüzum görürse, muhatabın adresini resmi veya hususi müessese ve dairelerden veya zabıta vasıtası ile tetkik ve tespit ettirebilir.
    Bu araştırmalardan sonra ilanen tebligatla ilgili işlemlerin nasıl yapılacağı ise, Tebligat Kanunu"nun 29 ve 30., Tebligat Tüzüğü"nün 46 ve 47. maddelerinde düzenlenmiştir.
    Tebliğle ilgili 7201 Sayılı Kanun ve Tüzük hükümleri tamamen şeklidir. Gerek tebliğ işlemi, gerekse tebliğ tarihi, Kanun ve Tüzükte emredilen şekillerle ispat olunabilir. Söz konusu Kanun ve Tüzüğün bu konuda etkili önlemler almış olmasının tek amacı tebliğin muhatabına ulaşmasını ve onun tarafından kabul edilmesini sağlamaktır. Bu durumda Tebligat Kanunu"nda ilana ilişkin 28. madde ve Tebligat Tüzüğü"nün 46. maddelerindeki hükümlere uyularak çok yönlü araştırma (resmi ve nüfus müdürlüğü gibi yerlerden) yapılarak, bundan sonuç alınmaması halinde ilanen tebliğe gidilmesi gerekir. Yukarıda belirtilen yerlerden araştırma ve soruşturma yapılmaksızın, sadece zabıta marifetiyle araştırma yapılarak bununla yetinilmesi doğru değildir.
    Bu durumda tebliğ işleminin usulüne uygun olarak tamamlanmadığı anlaşılmakla mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/05/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.