Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/10893 Esas 2017/636 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10893
Karar No: 2017/636
Karar Tarihi: 25.01.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/10893 Esas 2017/636 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/10893 E.  ,  2017/636 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; .sayılı ilamı ile davacı tarafından davalıya davalının çalışmaması gerekçesi ile 400 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verildiğini, ancak davalının uzun zamandır . kayıtlı olarak çalıştığını, müşterek çocuk için aylık 400.00 TL iştirak nafakası ödediğini, davalının kendisine ait evde kira ödemeksizin ikamet ettiğini, kendisinin ise emekli maaşı ile geçinmeye çalıştığınI belirterek nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir.
    TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.
    Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmalarına göre; davacının emekli olduğu, 2847 TL aylık aldığı; davalının ise asgari ücretle işçi olarak çalıştığı anlaşılmıştır.
    Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir.
    Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır.

    ./..
    -2-



    O halde; nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı, ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK"nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    .

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.