22. Hukuk Dairesi 2017/15612 E. , 2018/21927 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette pazarlama elemanı olarak 02/06/2011-30/12/2011, 01/01/2012-11/08/2012 ile 06/02/2013-04/09/2013 tarihleri arasında çalıştığını , hizmet akdinin askerlik sebebi ile sona erdiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin, hafta tatili , bireysel emeklilik ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının finansal yatırım danışmanı olarak çalıştığını, davacının 04/09/2013 tarihli istifa dilekçesi ile istifa ettiğini, herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında, davalı tarafa tebliğ edilen bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesine itiraz süresinin dolması beklenilmeksizin Mahkemece talep konusu hakkında karar verilmesinin hukuka aykırı olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Savunma hakkı Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alındığı gibi, karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesi hükmüne göre de, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, başka bir anlatımla, davalıya savunma hakkını kullanma imkanı verilmeden hüküm kurulamaz. 6100 sayılı Kanun"un 280. ve 281. maddeleri hükmüne göre, "Bilirkişi, raporunu varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verilir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir. Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir."
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi davalı tarafa 03.07.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup, tebligatta iki haftalık süre içerisinde itirazda bulunulabileceği hususu belirtilmiş olmasına rağmen, iki haftalık süre beklenilmeksizin 09.07.2015 tarihli oturumda karar verilmiştir.
Yukarıdaki yazılı kanun maddeleri ile açıklamalardan anlaşılacağı üzere mahkemenin hukuki dinlenilme hakkını yerine getirdiği, adil bir yargılama yaparak sonuca ulaştığı söylenemez. Anayasanın, "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36/1. maddesinde, "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." 6100 sayılı Kanun"un 27. maddesine göre davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu, bu hakkın; açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini de içermektedir. Ayrıca ispatın taraflar bakımından yalnızca bir yük olmasının ötesinde aynı zamanda bir hak olduğu unutulmamalıdır.
Medeni yargılamanın amacının maddi hukuktan kaynaklanan sübjektif hakların korunması olduğundan; 6100 sayılı Kanun"un hükümlerinin tam olarak uygulanmasında titizlik gösterilmeli, davalı tarafa bilirkişi raporuna ve ıslah dilekçesine karşı itirazlarını sunması için imkân tanınmalı, davalı taraf itirazlarını sunmuşsa bu itirazlar doğrultusunda yeniden değerlendirme yapılmalı, tüm bu değerlendirmelerin sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar yerine getirilmeksizin yazılı şekilde uygulama yapılması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,11/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.