6. Ceza Dairesi 2020/920 E. , 2020/1670 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/04/2019 gün ve 2019/339 Esas, 2019/142 Karar sayılı ilamı ile, sanık ... hakkında; mağdur ... ’a yönelik nitelikli yağma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı, sanık ve savunmanı tarafından CMK"nin 272 ve müteakip maddeleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya üzerinde inceleme yapan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi’nin 09/07/2019 gün ve 2019/2012 Esas, 2019/1849 sayılı kararı ile; “TEMYİZ YOLU AÇIK” olmak üzere “İstinaf başvurusunun esastan reddine” karar verildiği;
Anılan karara karşı, sanık ... savunmanı tarafından usulüne uygun olarak temyiz davası açılması üzerine, temyiz dilekçelerinde hukuka aykırı olduğu ileri sürülen hususlar ile re’sen incelenmesi gereken konular CMK"nin 288 ve 289. maddeleri kapsamında incelenip görüşüldü;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
“Mağdur ...’ın, 19/05/2016 saat 05:30 sıralarında .... Mah. .... Sokak No: 2 sayılı adres önünde oturup alkol aldığı sırada, önceden tanıdığı sanık ...’nın, yanına gelip oturduğu, bir süre birlikte alkol aldıktan sonra sanığın ayağa kalkıp kırık bira şişesi ile saldırıp yaraladığı mağdurun cep telefonunu alıp kaçtığı” iddiası ile kamu davası açıldığı;
20.05.2016 günü kollukça ifadesi alınan mağdur ...’ın; “...oturup alkol aldığı sırada, sanığın yanına gelip oturduğunu, aralarındaki yere koyduğu cep telefonundan müzik dinleyip alkol kullanıp sohbet etmeye başladıklarını, bir süre sonra sanığın aniden ayağa kalkıp tekme ve yumrukla kendisine saldırdığını, karşılık vermesi üzerine de arka cebinden çıkardığı tornavidayı rastgele savurmaya başladığını, ancak isabet ettiremediğini, ardından sanığın yerden aldığı bir bira şişesini kırıp onunla yeniden saldırıp sol kalçasından yaraladığını, kendisi acı ile kıvrandığı sırada sanığın yerde duran cep telefonunu alıp kaçtığını; korkusundan peşinden gidemediğini...” beyan ettiği;
Mağdurun 06/11/2018 günlü oturumda; “viski içiyordum; 35"lik iki tane viski, bir de sigara içtim. Birinci viskiyi bitirdiğimde mahalleden tanıdığım olan ... isimli şahıs yanıma geldi; 10 TL para vererek ikinci viskiye ortak oldu. İki duble viski içti. Sonra ben lavaboya gitmek istedim. 3-4 metre ilerideki lavaboya gittim; döndüğümde telefon yoktu. Ben de orada bulunan sanığa ‘telefonum nerede?’ dedim; Çünkü telefonu koyduğum yer kaldırımdı ve müzik dinliyorduk. Müzik çaldığı için almamıştım ve yanımızda da kimse yoktu. ..."a ‘telefonum nerede?’ diye üsteleyince, ‘ben almadım’ deyip sinirlenerek şişeyi kırıp benim kalçama sapladı, sonra kaçmaya başladı. Ben de onu yakalamak istedim. Kaçarken sanık bana, ‘çimenliğin orada sana telefonu vereceğim’ diyordu, ama ben korkudan gidemedim.” şeklinde ifade vermek suretiyle iddiasını kısmen değiştirmek suretiyle genişlettiği; 25/12/2018 günlü oturumda ise, önce zararının giderilmesini ve davaya katılmak istediğini belirtip ardından şikayetinden vazgeçtiğini beyan ettiği;
Sanık ... savunmasında; “Çocukluk arkadaşı olan mağdurun, uyuşturucu madde ticareti yaptığını bildiğini ve uyuşturucuyla mücadele derneğinin başkanı olduğunu belirttiği ağabeyi ile birlikte madde satışını engellemek suretiyle kendisini bu işten vazgeçirmeye çalıştıklarını; mağdurun, uyuşturucu sattığı bazı şahıslarla arasında çıkan problem sonucu darp edilmesinden kendilerini sorumlu olarak gördüğünü ve bu suçlamayı da o nedenle yaptığını; atılı suçu kabul etmediğini; olay tarihinde saat 02:00"den 06:30"a kadar .... Spor Kulübü’nde olduğunu, anılan sürede mağdurla görüşmediğini... anılan süre içerisinde yanında bulunan kişilerin adlarını dilekçe ile cezaevinden bildireceğim.” dediği; tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu aracılığı ile sunduğu 29.06.2018 günlü dilekçe ile; tanık olarak dinletmek istediği ...’ın açık adres bilgilerine ulaşamadığını belirtip; baba adı ve açık adres bilgilerini verdiği ....’ı mekan tanığı olarak gösterdiği;
Sanığın savunmasında geçen spor klubü ile ilgili olarak kolluk güçlerince düzenlenen 07.10.2018 günlü tutanakta; “kulüp yetkilisi .... ile yapılan görüşmede; bahse konu kahvehanenin, spor kulübünün lokali olduğunu ve aradan uzun zaman geçmesi nedeniyle olay tarihine ait kamera kayıtlarının olmadığını belirttiği”nin bildirildiği;
Sanık ...’nın savunma tanığı olarak dinlenmesini istediği şahıs hakkında ilk derece Mahkemesi tarafından herhangi bir araştırmanın yapılmadığı;
İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 30.11.2017 günlü yazısı ile; suç konusu cep telefonuna takılı olduğu belirtilen ve mağdur ... tarafından kullanılan .... numaralı gsm. hattına ait Imei numarasını 19.05.2016 – 03.06.2016 tarihleri arasında kullanan hatların bildirilmesinin BTK"den istendiği; ancak anılan yazı cevabının 06/03/2018 günlü ilk oturumda gelmemiş olduğu tespit edildiği halde, bir daha bu hususta bir herhangi bir ara karar verilmeden ve müzekkere sonucu beklenmeden hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında;
İlk derece Mahkemesi tarafından, sanık ...’nın 29.06.2018 günlü dilekçesinde adlarını bildirdiği savunma tanıkları; ....’ın açık kimlik ve adres bilgilerinin tespitine neden ihtiyaç duyulmadığı;....’ın ise konuyla ilgili andlı beyanının hangi nedenlerle alınmadığı; 30.11.2017 günlü müzekkere ile re’sen istenen telefon cihazına ilişkin kayıtların dosyaya ulaşması beklenmeden ve/veya ne sebeple beklenmesinden vazgeçilmesine dair herhangi bir değerlendirmeye yer verilmeden; mağdurun benimsediği kullanımındaki gsm. no.su ve/veya suç konusu telefonda kullanıldığı ve tespit edilecek başka hatlara ait HTS kayıtları getirtilip, varsa gerektiğinde iletişimi gözüken GSM hattı kullanıcılarının konuya ilişkin bilgilerine başvurulup bu yöndeki kanıtların toplanmasına ve mağdurun aşamalarda değişerek gelişen, birbiri içerisinde bir ölçüde kendi kendine çelişen beyanları arasındaki açık aykırılıklar giderilmesine neden gerek duyulmadığı açıklanmadan; sanığın her aşama yenilenen savunmaların ise hangi sebeple itibar olunmadığı da, Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde karar yerinde gösterilip tartışılmadan yerinde yeterli olmayan ve denetime olanak vermeyen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09/04/2019 gün, 2017/339 Esas ve 2019/142 sayılı kararı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi’nin 09/07/2019 gün ve 2019/2012 Esas, 2019/1849 sayılı sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair usul ve yasaya aykırı bulunan kararının, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 7165 sayılı Yasanın 8. maddesi ile değişik CMK"nin 304. maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 02/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.