1. Hukuk Dairesi 2015/2447 E. , 2017/5084 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ - ECRİMİSİL - TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat isteklerine ilişkindir.
Davacı, 383 parsel sayılı taşınmazda davalı ... ile paydaş olduklarını, taşınmazın izni olmadığı halde davalılar tarafından kullanıldığını ayrıca zeytin ağaçlarındaki mahsulün de davalılar tarafından toplandığını ileri sürerek elatmalarının önlenmesine, ecrimisile ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, aralarında kira ilişkisi bulunduğunu ve intifadan men koşulunun gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, taraflar arasında fiili kullanım biçimi oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu zeytinlik vasfındaki 383 parsel sayılı taşınmazın 1/2 pay ile davacı ve davalı ... adına kayıtlı olduğu, taşınmaz içerisinde kalan disko eğlence merkezi olarak kullanılan binanın davalı ... tarafından kullanıldığı, diğer davalının Seyfettin ile aralarında kira ilişkisi olduğunu savunduğu, davacının Marmara Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2002/10 Esas 2002/52 Karar sayılı dosyası ile 25.01.2002 tarihinde ortaklığın giderilmesi davası açtığı, mahkemece davanın kabulüne karar verilerek kararın 18.11.2002 tarihinde kesinleştiği sabittir.
Hemen belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Somut olaya gelince; çekişmeli taşınmazda bulunan diskotek binasının önceki malik tarafından yapıldığı, davacının 25.01.2002 tarihinde ortaklığın giderilmesi davası açtığı bu dava ile fiili kullanım şekline davacının karşı çıktığı ve davanın kabül ile sonuçlandığı bu durumda intifadan men koşulunun gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
Davacının bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.