Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8510
Karar No: 2015/6221
Karar Tarihi: 02.10.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/8510 Esas 2015/6221 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/8510 E.  ,  2015/6221 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bakırköy(Kapatılan) 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 27/03/2014
    NUMARASI : 2013/219-2014/102


    Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin 15.06.2003 tarihli yönetim kurulu kararı ile üyelikten ihraç edildiğini, 2005 yılında öğrendikleri ihraç kararının iptali istemiyle açtıkları davanın reddedildiğini ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek 11.12.2009 tarihinde kesinleştiğini, davalı kooperatifin 25.06.2005 tarihli genel kurul toplantısında ihraç edilen müvekkiline 20.000,00 TL ödenmek üzere bütçeye ödenek konulduğunu, ancak ihraç kararının iptali istemiyle açılan dava gerekçe gösterilerek bu ödemenin yapılmadığını, söz konusu ödemenin yapılması istemiyle çekilen ihtar üzerine müvekkilinin hesabına 15.10.2010 tarihinde 6.222,46 TL para yatırıldığını, işlemiş faiz alacağının karşılığı olmak üzere tahsil ettikleri bu ödemenin tüm alacaklarını karşılamaya yeterli olmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.450,00 TL"nin reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, 26.06.2004 tarihli genel kurul sonrası davacının hesabına 6.222,46 TL havale yapıldığını, ancak davacının bu meblağa razı olmaması üzerine paranın iade alındığını, 25.06.2005 tarihli genel kurulda da davacının yaptığı ödemelerin döviz üzerinden değeri bulunarak yapılan harcamalar düşüldükten sonra davacıya ödenmek üzere bütçeye 20.000,00 TL para konulduğunu, davacının bu meblağı da kabul etmediğini ve ihraç kararının iptali istemiyle dava açtığını, bu davanın reddedildiğini ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, bunun üzerine davacının daha önce kabul etmediği 20.000,00 TL"yi faizi ile birlikte istediğini, müvekkili kooperatifin de davacıya 15.10.2010 tarihinde 6.222,46 TL ödeme yaptığını, davacının başkaca bir alacağı kalmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının üyelikten ihraç edildiği 2003 yılı bilançosunun kabul edildiği 26.06.2004 tarihli genel kuruldan bir ay sonra, 26.07.2004 tarihinde alacağın muaccel hale geldiği, bu durumda dava tarihi itibariyle yasada öngörülen beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 12.10.2012 tarih ve 3576 E, 5971 K sayılı ilamıyla, davacı tarafından bu ihraç kararının iptali istemiyle açılan ve red kararı ile sonuçlanan davanın 11.12.2009 tarihinde kesinleştiği, söz konusu davada ihraç kararının davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği olgusunun da sabit görüldüğü, bu itibarla 1163 Sayılı Yasa"nın 17/2. maddesinde belirtilen 5 yıllık zamanaşımı süresinin ihraç kararının iptali istemiyle açılan davanın kesinleştiği 11.12.2009 tarihinden itibaren başlayacağı gözönünde bulundurulup, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği
    belirtilerek bozulmuştur, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının toplam ödemesinin 6.222,46 TL olduğu, ihraç kararının kesinleştiği 2009 yılı genel kurul toplantısının 17.01.2010 tarihinde yapıldığı, bu tarihten bir ay sonra 18.02.2010 tarihinde alacağının muaccel hale geldiği, bu tarihi ile ödeme tarihi olan 15.10.2010 tarihine kadar 363,74 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 6.224,46 TL"nin 18.02.2010 tarihinden ödeme tarihi olan 15.10.2010 tarihine kadar işlemiş 363,74 TL faizin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki 3 numaralı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının çıkma payı alacağının 6.224,46 TL, alacağın muaccel olduğu 18.02.2010 tarihinde ödeme tarihi olan 15.10.2010 tarihine kadarki işlemiş faiz alacağının ise 363,73 TL olduğu hesaplanmış ise de, dosya kapsamından, gerek davacı ve gerekse davalı vekilince, kooperatifin 25.06.2005 tarihli genel kurulunda davacıya çıkma payı alacağına karşılık 20.000,00 TL ödenmesinin kabul edildiği ve bütçede bu miktarda ödenek konulduğu, davacı tarafından davalıya gönderilen 20.09.2010 tarihli ihtarnamede 20.000,00 TL"nin reeskont faizi ile birlikte ödenmesinin ihtar edildiği ve davalının da bu ihtar üzerine 15.10.2010 tarihinde davacının banka hesabına 6.222,46 TL yatırmış olduğu hususları uyuşmazlık dışıdır.
    20.09.2010 tarihli ihtarnamede 20.000,00 TL"nin reeskont faizi ile birlikte 10 günlük süre içerisinde ödenmesi, ödenmediği takdirde alacağın tahsili için dava açılacağı bildirilmiş olup, ihtarnameye uyulması halinde ihtarnamenin tebliğinden itibaren 10 günlük ödeme süresi içerisinde faiziyle birlikte ödeme yapılması gerekmektedir. Diğer anlatımla, ihtarnameye uyulması ya da uyulmaması halinde davacının ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren işleyecek faiz hakkını saklı tuttuğunun, dolayısıyla atıfet mehli vermediğinin kabulü gerektiği gözetilerek, davalının ihtarnamenin tebliği tarihinde temerrüde düştüğü sonucuna varılmalıdır.
    Bu durumda mahkemece, Bakırköy 3. Noterliği"nin 20.09.2010 tarih ve 23451 yevmiye nolu ihtarnamesinin hangi tarihte davalıya tebliğ edildiği araştırılarak, davacının ihtarnamenin tebliğinden itibaren başlayan 10 gün içinde yapılacak ödeme tarihine kadar geçen süre için işlemiş faiz hakkını saklı tuttuğu gözönünde bulundurularak, ihtarnamenin tebliği ile 15.10.2010 ödeme tarihi arasında işlemiş olan faiz borcunun belirlenmesi, 15.10.2010 tarihinde yapılan 6.222,46 TL tutarındaki ödemenin öncelikle işlemiş faiz alacağından mahsubu ile davacının bakiye asıl alacağının tespit edilmesi ve sonuç olarak davacı tarafça dava dilekçesinde 8.450,00 TL"nin tahsilinin talep edilmiş olduğu da gözetilerek, taleple bağlı kalınarak 8.450,00 TL"nin ihtarın tebliği tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, tarafların davacının çıkma payı alacağının 20.000,00 TL olduğu yönündeki karşılıklı kabulleri göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    3-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin, hükmün infazda terreddüt uyandırdığına ve vekalet ücretine yönelik temyiz ve diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi