Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17361
Karar No: 2015/18684
Karar Tarihi: 17.12.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/17361 Esas 2015/18684 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan bir dava sonucunda, 4650 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 23. maddesi gereğince bir taşınmazın geri alımı istenilmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ancak yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı belirtilerek karar temyiz edilmiştir. Kamulaştırma Yasası'nın 23. maddesinde belirtilen sürelerin ve olumsuz koşulların belirlenmesi bakımından araştırma ve inceleme yapılmaması sebebiyle hüküm isabetsiz bulunmuştur. Temyiz istemi kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Kanun maddesi gereği, kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihinden itibaren 5 yıl içinde kamulaştırılan taşınmazların yapılmaması durumunda geri alma hakkının olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, birden fazla taşınmaz malın birlikte kamulaştırılması durumunda, kamulaştırmanın amaçlarına uygunluğunun araştırılması gerekmektedir.
18. Hukuk Dairesi         2015/17361 E.  ,  2015/18684 K.
"İçtihat Metni"

Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/01/2014
NUMARASI : 2013/228-2014/35

Dava dilekçesinde, 4650 sayılı Kamulaştırma Kanunun 23.maddesi gereğince parsel sayılı taşınmazın geri alımı istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm dahili davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşılmıştır
Şöyle ki;
1-Dava; davalı idarenin sulama kanalı yapılması için 02.04.2002 tarihinde kamulaştırılan 1519 (351 ) parsel sayılı taşınmaz üzerinde 5 yıllık yasal süre içinde kamulaştırma amacına uygun hiçbir tesis yapılmadığından taşınmazın iadesi istemine ilişkindir.
Kamulaştırma Yasasının 23. maddesinde kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl içinde, kamulaştırmayı yapan idarece veya 22"nci maddenin dördüncü fıkrası uyarınca devir veya tahsis yapılan idarece; kamulaştırma ve devir amacına uygun hiç bir işlem veya tesisat yapılmaz veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilmeyerek taşınmaz mal olduğu gibi bırakılırsa, mal sahibi veya mirasçıları kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte ödeyerek, taşınmaz malı geri alma hakkının varlığı kabul edilmiştir. Aynı maddenin devamı fıkrasında da doğmasından itibaren bir yıl içinde kullanılmayan geri alma hakkının düşeçeği ve birinci ve ikinci fıkrada belirtilen süreler geçtikten sonra kamulaştırılan taşınmaz malda hakları bulunduğu iddiasıyla eski malikleri veya mirasçıları tarafından idareden herhangi bir sebeple hak, bedel veya tazminat talebinde bulunulamaz ve dava açılamaz hükmü ile aynı amacın gerçekleşmesi için birden fazla taşınmaz mal birlikte kamulaştırıldığı takdirde bu taşınmaz malların durumunun bir bütün oluşturduğu kabul edilerek yukarıdaki fıkralar buna göre uygulanacağı hüküme bağlanmıştır.
Yasanın öngördüğü bu süreler ve olumsuz koşulun gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi bakımından da sadece dava konusu edilen taşınmazın değil aynı amaçla kamulaştırıldığı kamulaştırma kararı ekindeki

kamulaştırma krokisinden anlaşılan diğer taşınmazların durumunun bir bütün oluşturduğu dikkate alınıp buna göre inceleme yapılması gerektiği halde mahkemece birlikte kamulaştırılan parsellerle ilgili olarak bu yönlerden herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın dava konusu parselle ilgili bedel artırım davası açılıp açılmadığı da incelenmeden karar verilmiştir.
Bundan ayrı, yasanın öngördüğü 5 yıllık süre içinde salt tesis yapılıp yapılmadığı hususunun incelenip değerlendirilmesi yeterli olmayıp bu amaca yönelik olarak ödenek sağlanması, yatırım programına alınması, ihaleye çıkarma için izin, ihale yer teslimi gibi idari hazırlıklar, ifraz ve tevhit, kamulaştırılan alanın imar durumunda değişiklik yapılması ve imar düzenlemesi gibi hususlarda yürütülen işlemlerin ve yapılan yazışmaların da yasada öngörülen işlem kapsamında mütalaa edilmesi gerekirken, mahkemece bu hususlar yeterince araştırılmadan taşınmazlarla ilgili hiç bir işlem yapılmadığı sonucuna varılması da yasaya uygun düşmemektedir.
Mahkemece, sözü edilen Yasa hükmü gereği ve yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda kamulaştırmayı yapan idare tarafından dosyaya sunulan yazı cevabına göre, davaya konu taşınmazla birlikte 20 ayrı parselin aynı amaçla kamulaştırıldığı ve kamulaştırma koridorunda kaldığı ve aynı amaçla kamulaştırılan tüm bu taşınmazların tamamının bir bütün oluşturduğu kabul edilerek, tüm parsellerin tamamı için mahalinde keşif yapılarak kamulaştırma amacı doğrultusunda yapılmış bir çalışma olup olmadığı araştırılarak, aynı kamulaştırma koridorunda kalan bu parsellerden herhangi birine el atılarak çalışma yapıldığının tesbiti halinde ve bu taşınmazlarla ilgili ya da davaya konu taşınmazla ilgili olarak bu amaca yönelik ödenek sağlanması, yatırım programına alınması, ihaleye çıkarma için izin, ihale yer teslimi gibi idari hazırlıklar, ifraz ve tevhit, kamulaştırılan alanın imar durumunda değişiklik yapılması ve imar düzenlemesi gibi hususlarda yürütülen işlemlerin ve yapılan yazışmaların olup olmadığı araştırılarak, var ise yasal şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın 5 yıllık ve 1 yıllık sürelere uyularak açılıp açılmadığı ve kamulaştırma amacına uygun bir işlem yapılıp yapılmadığı yönlerinden gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması,
Kabule göre de;
2-Davalı DSİ Genel Müdürlüğü yönünden davanın reddine karar verildiğine göre kendisini vekille temsil ettiren davalı DSİ lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Karşılaştırıldı SA.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi