21. Hukuk Dairesi 2015/6044 E. , 2015/9844 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 19/04/1995 tarihi itibariyle sürekli olarak .... sigortalılığının tespitine geçmiş prim borçlarının yeniden yapılandırılıp taksitlendirilip, faize ilişkin 6111 sayılı kanundan yararlanması gerektiğinin tespiti ile buna aykırı kurum işlemlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 19.04.1995 tarihinden itibaren .... sigortalısı olduğunun tespiti ile kuruma olan borçlarının 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının 01.05.1995 – 29.03.2011 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun (5510 sayılı Kanunun 4/1-b maddesi) kapsamında sigortalı olduğunun tespitine ve 01.05.1995 ile 30.11.2010 tarihleri arasındaki dönem borcu için 6111 sayılı Kanunun lehe hükümlerinden yararlandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmiş ise de, hüküm dosya kapsamındaki belgelere uygun bulunmamaktadır.
Somut olayda; Mahkemece 06.12.2012 tarih, 2011/691 E. - 2012/1101 K. sayılı karar ile “davacının kurumca kabul edilen süreler dışında 01.05.1995-29.03.2011 tarihleri arası .... sigortalısı olduğunun tespitine ve 6111 sayılı Yasadan yararlanması gerektiğinin tespitine karar verildiği, kararın davalı Kurum tarafından temyiz edildiği, Dairemiz tarafından 27.06.2013 tarih, 2013/591-13893 E. K. sayılı karar ile “ayrıntılı araştırma yapılmadan 01.01.1996 - 29.03.2011 dönemi için tespite karar verilmesinin hatalı olduğu” belirtilerek hükmün bozulduğu anlaşılmıştır.
Bozma kararından sonra yapılan araştırmada, ürün teslimi ve prim kesintisine ilişkin yeni delil bulunamadığı, alınan tanık beyanları ve yaptırılan kolluk araştırmasının soyut nitelikte olduğu görülmüştür.
Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden kesinti suretiyle tahsil etmesi halinde, .....’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı resen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği resen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim kesintisinin yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
.... sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim kesintisine dayalı tespit davalarında, salt ... odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması ya da ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. .... sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim kesintisi ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arz ettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 30.03.2011 tarihinde .... sigortalısı olarak tescil edildiği, teslim ettiği ürünlerden 14.05.1995 tarihinde ve ay ve gün belirtilmeksizin 1999 yılında prim kesintisinin yapıldığı, 04.02.1998 – 17.08.2012 tarihleri arasında .... odası, 10.11.1986 ve 01.11.2004 tarihlerinde kooperatif kaydının olduğu, 1996 ve 2010 yıllarında edindiği tarlalara ait tapusunun bulunduğu, kolluk tutanağında ve tanık beyanlarında davacının tarımla uğraştığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; yapılan prim kesintileri ve ürün teslimi karşısında; davacının 01.05.1995 - 31.12.1995 ve 01.01.1999 – 31.12.1999 tarihleri arası sigortalı olduğunun tespitine ve süresinde başvurusu olduğundan 6111 Sayılı Yasadan yararlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesi doğrudur.
Ancak dosyadaki mevcut belgeler arasında başkaca da prim kesintisinin olmaması ve ürün teslimini gösteren belgenin bulunmaması karşısında 01.01.1996 – 31.12.1998, 01.01.2000 – 29.03.2011 tarihleri arasında davacının .... sigortalısı olduğu şeklindeki hüküm hatalı olmuştur.
Yukarıda belirtildiği gibi prim kesintisine dayalı tespit davalarında, ilk prim kesintisinin yapıldığı yılı takip eden yıllarda da, prim kesintisinin veya ürün tesliminin yani tarımsal faaliyetin sürekli olması gerekir. Sürekli prim kesintisi ve ürün tesliminden amaç, bunun her yıl, hiç olmazsa iki yılda bir olmasıdır. Bu şekildeki prim kesintisi veya ürün tesliminin olmadığı durumlarda tarımsal faaliyetin sürekli olmadığı kabul edilir.
Yapılacak iş, 01.01.1996 – 31.12.1998 ve 01.01.2000 – 29.03.2011 arasında prim kesintisi ve ürün teslimi olup olmadığını davacıya sormak ve ondan sonra ilgili yerlerden buna ilişkin belgeleri getirtmek, yeni prim kesintisi ve/veya ürün tesliminin tespiti halinde yukarıda yazılı açıklamalar doğrultusunda bu dönemler yönünden hüküm kurmak, aksi halde yazılı olan dönemler yönünden davanın reddine karar vermekten ibarettir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.