16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5313 Karar No: 2018/5497 Karar Tarihi: 27.12.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5313 Esas 2018/5497 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Savcılık tarafından açılan dava sonucunda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyet kararı verildi. Temyiz başvurusunda bulunan sanık, hüküm fıkrasında suç tarihinin yanlış yazıldığını ve usuli işlemlerin kanuna uygun yapılmadığını ileri sürdü. Ancak yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve hükümlerin kanuni bağlamda uygulandığı tespit edildi. Bu sebeple temyiz davası esastan reddedildi ve mahkumiyet hükmü ONANDI. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 53, 58/9 ve 63. madde.
16. Ceza Dairesi 2018/5313 E. , 2018/5497 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın örgüte müzahir olması nedeniyle kapatılan okula çocuğunu göndermesinin örgütsel faaliyet kapsamında kabul edilemeyeceği tespit edilerek yapılan incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararında suç tarihinin "03.09.2016" yerine "2016" olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 27.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.