1. Hukuk Dairesi 2015/1787 E. , 2017/5063 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile bedel tahsili isteklerine ilişkindir.
Davacılar, davalı ile ortak mirasbırakanları ...’nun kayden maliki olduğu 394 ada 45 parselde kayıtlı zemin kat 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümler ile 2.kat 5 numaralı bağımsız bölümü davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan adına tescilini, 5 numaralı bağımsız bölüm ise üçüncü kişiye devredildiğinden 10.000,00 TL’nin miraspaylarına düşen oranda tahsilini istemişlerdir.
Davalı, bedel ödemeksizin dava konusu taşınmazları mirasbırakandan temlik aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, verilen kesin süre içerisinde harcın ikmal edilmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava dilekçesinde 50.000,00 TL değer gösterilerek 28.05.2012 tarihinde davanın açıldığı, keşfen belirlenen dava değerinin 570.000,00 TL olduğu, mahkemece 30.05.2014 tarihli oturumda, davacıların adli yardım taleplerinin reddi ile keşfen belirlenen dava değeri üzerinden eksik harcın ikmali için davacılar vekiline gelecek celseye kadar kesin süre verildiği, takip eden 01.10.2014 tarihli oturumda ise davacılar vekilinin, müvekkillerinin maddi durumları müsait olmadığından harcı ikmal edemediklerini beyan etmesi üzerine mahkemece kesin süreye rağmen harç ikmalinin yapılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği görülmektedir.
Bilindiği üzere; davanın ve dava konusu taşınmazın harca esas gerçek değeri; dava dilekçesinde gösterilen değer değil keşfen belirlenen değerdir.
Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Kanunun 32. maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış 30. madde hükmü ile de "... muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. HMK."nun 150. (HUMK"nun 409.) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir.
O halde, harca esas gerçek dava değeri olarak keşfen belirlenen dava değeri üzerinden harç ikmali yapılmadıkça işin esasının incelenemeyeceği kuşkusuzdur.
Öte yandan, önele rağmen harcın tamamlanmamış olması da doğrudan davanın reddine esas teşkil etmiz.
Böyle bir durumda, mahkemece yapılacak iş; HMK."nun 150. (HUMK"nun 409.) maddesi uyarınca dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına; maddede belirtilen süre içerisinde harcın yatırılmadığı, dosyanın yenilenmediği anlaşıldığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinden ibarettir.
Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda işlem yapılmaksızın yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.