
Esas No: 2015/5796
Karar No: 2015/9833
Karar Tarihi: 05.05.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/5796 Esas 2015/9833 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk İş Mahkemesi
Davacı, 11/08/1988-29/06/1992-19/03/1999-12/10/2009 tarihleri arasında ve 21/01/2011-01/06/2011 tarihleri arasında sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı, 11.08.1988 – 29.06.1992, 19.03.1999 – 12.10.2009 tarihleri arasında ve 21.01.2011 tarihinden dava tarihini olan 01.06.2011 tarihine kadar 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespitine ve bu tarihler için 6111 sayılı Yasa"dan faydalandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacının 11.08.1988 – 24.01.1990, 23.03.1990 – 29.06.1992, 19.03.1999 – 02.10.2009 ve 21.01.2011 – 31.05.2011 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanunun 24 ve 25. maddeleri uyarınca hizmetlerinin tespitine karar verilmiştir.
Mahkemece verilen karar davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 01.10.2008 tarihi itibari ile 5510 sayılı Yasa"nın 4/b maddesi kapsamında tescil edildiği ve 01.10.2008 – 12.10.2009 tarihleri arasında ve 21.01.2011 tarihinden itibaren sigortalı olrak kabul edildiği, 11.08.1988 – 24.01.1990 , 23.03.1990 – 29.06.1992 ve 19.03.1999 – 12.10.2009 tarihleri arasında vergi kaydı, 02.04.1986 tarihinden beri devam eden oda kaydı, 23.12.2002 – 27.05.2011 tarihleri arasında ve 07.02.2011 tarihinden beri devam eden sicil kaydı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan, 1479 sayılı Yasa"ya 4956 sayılı Yasa ile eklenen Geçici 18. maddesinde; “ Bu Kanun"a göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 04.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı, ancak bu Kanun"a göre zorunlu, sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıklarının, bu Kanun"un yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde Kurum"a yazılı olarak başvurmaları ve 20.04.1982 – 04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak prim borçlarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödemek kaydıyla bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği ” bildirilmiştir. Aynı şekilde 08.05.2008 tarihli 5754 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değişik 5510 sayılı Kanun"un Geçici 8. maddesinde, “ Bu Kanun"un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanun"un yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğünün bu Kanun"un yürürlük tarihinden itibaren başlayacağı; ancak, bu Kanun"un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerine göre sigortalı sayılanlardan bu Kanun"un yürürlük tarihinden itibaren sigortalılıkları başlatılanların, bu Kanun"un yürürlük tarihi ile 04.10.2000 tarihi arasında geçen vergi mükellefiyet süreleri bulunmak kaydıyla, sigortalının bu Kanun"un yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde talepte bulunmak ve kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde, bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği ” bildirilmiştir.
Somut olayda; davacının 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığına ilişkin sicil dosyasının istenilmesine ilişkin yazıya sadece ekstre gönderilerek cevap verildiği anlaşılmakla; davacının sicil dosyası dosya arasına alınmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davacının 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığına ilişkin sicil dosyasını davalı Kurum"dan isteyerek, yukarıda anılan Yasa maddeleri kapsamında tescil başvurusu ya da tescili bulunup bulunmadığını araştırmak ve buna göre davalı Kurum tarafından kabul edilen süreler de dikkate alınarak varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.