Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/15068 Esas 2018/21891 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/15068
Karar No: 2018/21891
Karar Tarihi: 11.10.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/15068 Esas 2018/21891 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/15068 E.  ,  2018/21891 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :... Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... Turizm Ltd. Şirketinin diğer davalı kurumdan aldığı yemek temini ve dağıtımı işinde 14/03/2008 tarihinde işe girdiğini, 07/12/2010 tarihinde işten çıkarıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Diğer davalı şirketler davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar taraflarca temyiz edilmiştir.
    Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
    Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10/04/1992 tarihli ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı ilamı gereğince bozma sebebidir.
    Somut olayda, Mahkeme kararının gerekçesinde “Davacının fazla çalışma yaptığını davacı tanıklarının yeminli beyanları ile ispatladığı ancak buna karşılık davalı işverenin davacının fazla mesai yapmadığına ilişkin etkili bir savunma getiremediği” belirtilmiş,sonrasında “ hafta tatili ve fazla çalışma alacağına ilişkin dosyada yazılı delil bulunmadığı ve tanık beyanları da çelişkili olduğundan ilgili alacaklara hak kazanılamadığı tespit edilmiştir.” yazılmış olup, hüküm kısmında ise fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının reddine karar verildiği anlaşılmakla, bu duruma göre gerekçenin kendi içinde ve hüküm ile çelişkili olması sebebiyle mahkemece verilen kararın bozulması gerekmiştir.

    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.