11. Hukuk Dairesi 2016/1196 E. , 2017/3280 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 29/09/2015 tarih ve 2015/175-2015/196 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 30.05.2017 günü hazır bulunan davacı ... mirasçıları vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, 30/11/2008 tarihinden itibaren hesabında olması gereken 118.712,00 TL"nin olmadığını farkettiğini, bir banka personelinin zimmetine para geçirmek suçundan tutuklandığını ve bu olayın müvekkilinin hesabının ne şekilde boşaltıldığının da bir göstergesi olduğunu, bankaya 26/5/2010 tarihli ihtar çekilerek zararının tazmini istenmişse de bankaca bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL"nin 30/11/2008 tarihinden itibaren kısa vadeli ticari kredilere uygulanan en yüksek avans faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, imzası olmayan ve arşivde bulunamayan dekontlar karşılığını davacıya ödeyeceklerini bildirdiğini ancak davacının bunu kabul etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, dosya kapsamına göre; davalı bankanın adam çalıştıran sıfatı ile sorumlu olduğu, davacının banka çalışanı ..."e hileli davranışlarıyla da olsa, boş tediye fişi imzalayıp verdiği, ödeme belgelerinde bulunan imzaları inkar etmediği, olay nedeniyle davalı bankanın %70 davacı ..."in %30 kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 7.000,00 TL alacağın dava tarihi olan 05/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Mahkemenin ilk kararının Dairemizce bozulması sonrasında verilen karar düzeltme isteminin reddine ilişkin kararın ve yeni duruşma gününün davalı vekiline tebliğine ilişkin tebligat parçalarına dosyada rastlanmamış, bozma sonrası yapılan duruşmada davalı vekilinin mazeret dilekçesi gönderdiği belirtilmişse de dosyada davalı vekilinin söz konusu duruşma için gönderdiği mazeret dilekçesinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu suretle, bozma sonrasında verilen yeni duruşma gününden haberdar edilmeksizin ve usule aykırı şekilde davalı vekilinin bozma ilamına karşı diyecekleri sorulmaksızın savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yargılamanın yapılarak sonuçlandırılması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 01/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.