Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21312
Karar No: 2017/595
Karar Tarihi: 25.01.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/21312 Esas 2017/595 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/21312 E.  ,  2017/595 K.

    "İçtihat Metni"

    .

    Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; daha önce saatçilik yaparken durumunun iyi olduğunu, ancak iflas ettiğini, seyyar tamircilik yaptığını, kış aylarında çalışamadığını, sosyal güvencesi ve ek gelirinin bulunmadığını, rahatsızlıklarının bulunduğunu, davalı çocuklarının refah içinde yaşadıklarını, nafakaya ihtiyaç duyduğunu belirterek ayrı ayrı 750,00 TL yardım nafakasına ve nafakanın her yıl enflasyon oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar; davacının babalık görevinin yerine getirmediğini, 2001 yılında kendilerini terk ettiğini, bu tarihten sonra iletişimlerinin olmadığını, nafaka ödedeyecek durumda olmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davalı ... yönünden her hangi bir gelirinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulü ile aylık 325,00 TL yardım nakafakasına ve belirlenen nafakanın her yıl .oranında artırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, yardım nafakasına ilişkindir.
    TMK."nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür".
    TMK."nun 365/2 maddesinde; "dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir"düzenlemesi yeralmaktadır.
    Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E; 688 K.sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır.
    Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü
    ./..
    -2-


    borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını toplum ve kişilerin vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.
    Kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, yasa maddesinde sayılı kişilerden yardım nafakası isteyebilir. Ne varki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın, nafaka isteyenin geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliri ile orantılı olacak şekilde TMK 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.
    Dosyanın incelenmesinde; yapılan sosyal ekonomik durum araştırmaları ve tanık beyanlarına göre davacının seyyar satıcılık yaptığı, gelirinin çok az olduğu, 200,00 TL kira ödediği, gıda ve kömür yardımı aldığı, davalı ..."ın kendi işyerinde saatçilik yaptığı, 1.000,00 TL gelirinin bulunduğu, 300,00 TL kira ödediği, eşinden boşandığı ve çocuğu için 500,00 TL iştirak nafakası ödediği anlaşılmaktadır.
    Davalı ..."ın cevap dilekçesinde ise; birden çok kredi ödemesi yaptığını, işyeri kirası ödediğini beyan ettiği görülmektedir. Bu durumda davalı ... hakkında yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasında tespit edilen 1.000,00 TL gelirinin bulunduğu belirlemsi çelişki yaratmaktadır.
    O halde mahkemece; davalı ... sosyal ve ekonomik durumunun ilgili yerlerden araştırılıp, gelirinin saptanmasından sonra nafakanın niteliği dikkate alınarak davacının giderleri ile nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde TMK"nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK"nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    .

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi