17. Hukuk Dairesi 2015/17714 E. , 2018/9305 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkilerinin murisi ..."ın 06/08/2012 tarihinde trafik kazasında yaşamını yitirdiğini, sigorta şirketine başvuru neticesinde mirasçılara 93.756,00 TL tazminat ödendiğini, ödenen tazminatın eksik olduğunu, ölüm sonrası 3 gün taziye kurulduğunu ve kurulan taziyede 10.000,00 TL masraf yapıldığını, davacı murisinin inşaatta çalıştığını ve aylık kazancının 1.500,00 TL olduğunu beyanla 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile ve 10.000,00 TL defin ve taziye masrafının da işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; öncelikle kusur tespitinin yapılması gerektiğini, gelirin resmi belge ile ispat edilmesi gerektiğini, aksi halde asgari ücretin esas alınması gerektiğini, kazada hatır taşımasının söz konusu olduğunu, kaza sonucunda kurumdan herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davanın kısmen kabulü ile kendi adına asaleten davacı ... "a velayeten ... ve ... için eksik ödenen toplam 39.135,98 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketi ödeme tarihi olan 23/01/2013 tarihinden itibaren
işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine, davacı ... için eksik ödenen 5.067,18 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketi ödeme tarihi olan 23/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ... a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,1.800,00 TL defin masrafının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte ZMSS"nı yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Zira, sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK.nun 98/I. maddesi hükmü uyarınca, sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. Dava konusu olayda davadan önce davacı tarafça sigorta şirketine başvuru yapıldığı ve bu başvuru dilekçesinin 14.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket tarafından başvuru sonucu 23.01.2013 tarihinde ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece davalının 26.09.2012 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilerek, bu tarihten itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken,
dava tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/II. maddesinin yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nın 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1-a bendinde yer alan "23.01.2013" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "26.09.2012" ibaresinin yazılmasına, 1-b bendinde yer alan "23.01.2013" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "26.09.2012" ibaresinin yazılmasına, 2. bendinde yer alan "dava” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "26.09.2012" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 18/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.