Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/29352 Esas 2011/10270 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/29352
Karar No: 2011/10270

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/29352 Esas 2011/10270 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara 17. İş Mahkemesi'nin verdiği bir ilamın icra takibinde dayanak olarak kullanılması durumunda, ilamın bozulması halinde takip durur. Ancak, Yargıtay tarafından ret edilen temyiz itirazları bulunan bir kararda bulunan taleplerden biri veya daha fazlası hakkındaki yerel mahkeme kararına ilişkin temyiz itirazları kararın o bölümü bozma kapsamı dışında bırakılmış ise, ret edilen temyiz itirazlarının bulunduğu karar bölümü onanmış sayılır. Bu durumda alacaklıların ilamın kesinleşen kısmı yönünden takibe devam etmelerine yasal engel yoktur. Kararda geçen kanun maddeleri İİK. 40. madde, İ.İ.K. 366. madde ve H.U.M.K.'nun 428. maddesidir.
12. Hukuk Dairesi         2010/29352 E.  ,  2011/10270 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Şişli 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 20/10/2010
    NUMARASI : 2010/1420-2010/1393

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    İİK. nun 40.maddesine göre dayanak ilamın bozulması üzerine takip olduğu yerde durur. Bu kural ilamın bozulan kısmı için geçerlidir. Açık bir onama hükmü bulunmasa dahi taleplerden biri veya daha fazlası hakkındaki yerel mahkeme kararına ilişkin temyiz itirazları Yargıtay’ca ret edilmiş ve böylece kararın o bölümü bozma kapsamı dışında bırakılmış ise ret edilen temyiz itirazlarının bulunduğu karar bölümü onanmış sayılır. (Pr.Dr.Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü 4. baskı 1984 cilt 4, sahife 3421) (HGK 25.3.1992 tarih ve 1992/2-121 Esas, 1992/197 K.) (HGK. 23.10.2002 Tarih ve 2002/11-633 2002/847)
    Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan Ankara 17.İş Mahkemesi’nin 17.11.2008 tarih ve 2006/622 esas 2008/727 karar sayılı ilamının temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 21.Hukuk Daire’sinin 11.05.2010 tarihli bozma ilamının 1.bendinde “…aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine” denilmiş, devamında 1.bentte manevi tazminat alacağına ilişkin ilkeler yazılarak diğer alacaklılar yönünden manevi tazminatın çok fazla olduğundan bahisle ve maddi tazminatın hesaplama yönteminin nasıl yapılacağı yazılarak maddi tazminat yönlerinden bozulduğu anlaşılmıştır.
    Öte yandan, alacaklılar vekilince icra mahkemesine sunulan takip dayanağı ilamım arkasına yazılan 15.10.2010 tarihli şerhle de şikayetçi alacaklılar yönünden manevi tazminatın kesinleştiğinin yazıldığı görülmüştür.
    Bu durumda takip dayanağı ilamda şikayetçiler yönünden İş Mahkemesince hükmedilen manevi tazminat alacağı bozma kapsamı dışında kalmış olmakla kesinleşmiş olduğundan, alacaklıların ilamın kesinleşen kısmı yönünden takibe devam etmelerine yasal engel yoktur.
    O halde, icra mahkemesince istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.