16. Hukuk Dairesi 2016/18178 E. , 2017/998 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile fen bilirkişinin 23.06.2014 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 28.000,00 metrekare yüzölçümündeki kısmın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile dahili davalılar ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ve ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Dava tescil isteğine ilişkin olmasına karşın mahkemece dava konusu taşınmaz bölümünün hangi nedenle tescil harici bırakıldığı araştırılmadığı gibi, dava konusu taşınmazın batı sınırında mera niteliği ile sınırlandırılan taşınmaz bulunduğu ve davalı Hazine tarafından dava konusu taşınmazın mera olduğu iddia edildiği halde yöntemince mera araştırılması yapılmamış, taşınmazın niteliğinin ve kullanım durumunun belirlenmesinde en önemli unsur olan hava fotoğrafı incelemesi orman bilirkişisi eliyle yapılıp, yalnızca taşınmazın orman niteliğinde olup olmadığı yönünden değerlendirme yapılmış, mahalli bilirkişi ve tanıkların taşınmazın kime ait olduğu, kimden kime kaldığı ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında yetersiz ve soyut nitelikteki beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle Kadastro Müdürlüğünden çekişmeli taşınmazın hangi tarihte ve hangi sebeple tescil harici bırakıldığı sorulmalı, taşınmazın çevresinde bulunan taşınmazlara ait kadastro tutanak örnekleri ile varsa dayanak kayıt ve belgeleri bulunduğu yerlerden ve dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle en az üç tanesi Harita Genel Komutanlığından getirilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar
arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisi ile ziraat mühendisi bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmaz başında yapılacak keşif sırasında; taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, mera olup olmadığı, taşınmazın imar-ihyaya konu edilecek taşınmazlardan olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, ziraat mühendisi bilirkişiden çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, mera vasfı taşıyıp taşımadığını, komşu mera parseli ile arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsü, dava konusu taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek taşınmaz olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli, fen bilirkişisinden ise keşfi takibe elverişli krokili raporlar alınmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dava konusu taşınmazın dava tarihine göre 15-20- 25 yıl öncesine ait ve üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, mera vasfında olup olmadığının, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, çekişmeli taşınmazın ve çevresinde mera vasfında olan taşınmazın nitelikleri ve mera ile ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki hakim gözlemi keşif zaptına aynen yansımalı, keşifteki tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı Belediyelere iadesine,
20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
G/K