12. Ceza Dairesi 2018/2743 E. , 2019/11786 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK’nın 62/1, 52/2, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
02.06.2011 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 18.07.2011 olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışı olarak kabul edilmiştir.
Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 31.10.1991 tarih ve 1185 sayılı kararıyla doğal sit alanı olduğu kabul edilen ve aynı Koruma Kurulunun 23.03.1998 tarih, 3062 sayılı kararıyla da 1. 2. ve 3. derece doğal sit alanı olduğu kabul edilen Rize ili, Çamlıhemşin ilçesi, Ayder Yaylasında Çamlıhemşin Belediyesi görevlilerince yapılan 02.05.2011 tarihli denetimde, Yukarı Ambarlık mevkiinde bulunan ve sanığın işlettiği pansiyonun bitişiğine, tek katlı, altı taş, üzeri ahşap malzemeden müştemilatın yapıldığının tespit edildiği, her ne kadar sanık aşamalardaki savunmalarında davaya konu uygulamalar için izin alınması gerektiğini bilmediğini beyan etmiş ise de tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının tebliğ zorunluluğunun 11.10.2013 tarihinden itibaren yapılan tescil işlemleri için gerekli olduğu, bu tarihten önce yapılmış tescil işlemleri için tebliğ zorunluluğu bulunmayıp, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilmiş olmasının, koruma kararının bilindiğinin kabul edilmesi konusunda yeterli olduğu, olayımızda ise davaya konu yerin tek yapı ölçeğindeki kültür veya tabiat varlığı olmadığı, davaya konu yerin Doğal Sit Alanı ilan edilmiş bölge içerisinde yer aldığı, sit ilanına ilişkin kararın ise mahallinde 14.10.1998 tarihinde mutat vasıtalarla duyurulduğu ve buna ilişkin tutanakların dosya kapsamında bulunması karşısında, sanığın suça konu yerin doğal sit alanı içerisinde kaldığını bildiğinin kabul edilmesi gerektiği, dosya kapsamında bulunan olay yeri fotoğraflarından ve tutanaklardan anlaşılacağı üzere, sanığın fiziki ve inşai müdahale kapsamındaki izinsiz uygulamalarda bulunduğu, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarından da suça konu yerin Kaçkar Dağları Milli Parkı 1. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının ve yapılan inşai faaliyetin doğal sit alanına zarar verdiğinin anlaşıldığı olayda,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin zorunlu unsur olmasına rağmen sit kararının müvekkile tebliğ edilmediğine, 11.10.2013 tarihinden önce yapılan tescillerde maliklere tebliğ zorunluluğunun olmadığı yönündeki değerlendirmenin Anayasaya, evrensel bildirgeye ve kanuna aykırı olduğuna, davaya konu yerde kentsel dönüşüm çalışmaları başladığına dair sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık hakkında adli para cezası için belirlenen gün sayısı, adli para cezasına çevrilirken dayanak kanun maddesi olan TCK"nın 52/2. maddesinin hüküm fıkrasında gösterilmeyerek CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2- TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği ihtarının yapılmamış olması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün 5. fıkrasının tamamen hükümden çıkartılarak yerine “4 gün karşılığı adli para cezasının TCK’nın 52/2. maddesi uyarınca sanığın ekonomik ve şahsi halleri göz önüne alınarak 1 günü takdiren 20 TL"den olmak üzere 80 TL ADLİ PARA CEZASINA ÇEVRİLMESİNE, cezanın taksitler halinde ödenmesine takdiren yer olmadığına, TCK’nın 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrileceğinin ihtaratına"" ibarelerinin yazılması ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.