22. Hukuk Dairesi 2018/11993 E. , 2018/21867 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ile davalılardan ... İl Özel İdaresi vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı ... Belediye Başkanlığında alt işveren... Ltd. Şti. Bağlı olarak 01/12/2006 tarihinde çalışmaya başladığını, 30/12/2008 tarihinde işten çıkartıldığını, işyerinde haftalık 45 saatin üzerinde çalışmasının olduğunu, fazla mesai yaptığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, hafta tatillerinde çalıştığını öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ve bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı... Temizlik İnş. Orm. San. Tic. Ltd. Şti, davacının 04/01/2008-31/12/2008 tarihleri arasında kendi işçisi olarak çalıştığını, davacının bir yılı doldurmadığı için kıdem tazminatına hak kazanmadığını, işçilik alacaklarına ilişkin taleplerinin gerçek olmadığını, fazla mesai yapmadığını, dini ve milli bayramlarda çalışmadığını, hafta sonu çalışmadığını, bir yıllık çalışma süresini doldurmadığı için yıllık ücretli izne hak kazanmadığını, kapatılan belediye ile hizmet alımı sözleşmesi yaptıklarını, işçi alacaklarıyla ilgili sorumluluğun kendi dönemiyle sınırlı olduğunu, asıl sorumlunun belediye başkanlığı olduğunu; diğer davalı ise kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile ihbar tazminatı talebinin kabulüne diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu :
Kararı davacı ve davalı ... İl Özel İdaresi vekilleri temyiz etmişlerdir.
Gerekçe:
I- Davalının temyizi yönünden;
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan ... 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Dosya içeriğine göre davacının hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam alacak miktarı 596,12 TL olup karar tarihi itibari ile 2.080,00 TL olan kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalı vekilinin temyiz isteminin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan ... 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427, 432. maddeleri uyarınca REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,
II- Davacı temyizi yönünden;
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz nedenlerine göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının kapatılan belediye çalıştığı süre bakımından uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı 1.12.2006-30.12.2008 tarihleri arasında çalıştığını iddia etmiş olup mahkemece davacının 4.1.2008-31.12.2008 tarihleri arasında davalı.....Şti"ye bağlı olarak kapatılan belediyede çalıştığı, bu tarih aralığı öncesinde çalışması olduğunu ispatlayamadığı kabul edilmiştir. Ne var ki; yapılan araştırma eksik incelemeye dayalıdır.
Davacı kapatılan belediyede çalıştığını iddia ettiği dönemde sigortalı hizmet cetveline göre; 9.12.2006 -30.12.2006 ; 15.01.2007-20.03.2007, 3.7.2007-30.12.2007 tarihleri arasında dava dışı ......şirketinde; 4.1.2008-31.12.2008 tarihleri arasında ise davalı......şirketinde çalışmıştır. Mahkemece, davacının bu şirketlerdeki şahsi sicil dosyaları, çalışma iddia edilen döneme ilişkin kapatılan belediye tarafından yapılan hizmet alım sözleşmeleri ve ekleri, davalı ve dava dışı belirtilen şirketlerin ticaret sicil kayıtları, ortakları, işyeri adresleri temin edilmeli; davacının ... şirketinde kayden çalışması gösterilen dönemde hangi işyeri adresinde çalıştığı tespit edilmeli bu şekilde kapatılan belediye ile dava dışı ... ..şirketi arasında ve ... şirketi ile davalı... şirketi arasında davalıların kayden ......şirketinden bildirilen çalışma süresi nedeniyle sorumlu tutulmasını gerektirecek hukuki bir ilişki bulunup bulunmadığı netleştirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
3- Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı da bir diğer uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, davalı tanığı ..."ın beyanı ile davacının 08.00-17.00 arası çalıştığı sabittir. Ne var ki bu tanık, davacının haftasonu bir gün izin kullandığını belirtmekle birlikte açıkça çalışmanın haftanın altı günü mü yoksa beş günü mü devam ettiği konusunda beyanda bulunmamıştr. Davacı haftanın altı günü çalıştığını iddia etmektedir. Böyle olunca, belirtilen davacı tanığı yeniden dinlenilerek davacının haftanın beş günü mü yoksa altı günü mü çalıştığı netleştirilmeli ve sonucuna göre fazla çalışma ücreti alacağı konusunda bir karar verilmelidir.
5- ... bu dava işçilik alacakları olan kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma,yıllık ücretli izin, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili ücret alacaklarına ilişkin olup ... kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talepleri ile birlikte açılan aynı mahkemenin 2012/183 Esas numaralı dava dosyasından tefrik edilmiştir. Dolayısıyla eldeki davada manevi tazminat istemi bulunmamasına ve bu talebe yönelik herhangi bir karar verilmemiş olmasına karşın ""manevi tazminat istemi yönünden 1.500,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine"" yönelik hüküm kurulması doğru olmamıştır.
4- Karar başlığında davalı olarak "" Kapatılan ... Belediyesine ... ... İl Özel İdaresi"" nin gösterilmesi gerekirken kapatılan "... Belediyesi ""nin gösterilmiş olması da isabetli olmamıştır.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,11.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.