11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/3971 Karar No: 2017/3364 Karar Tarihi: 03.05.2017
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/3971 Esas 2017/3364 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, iletişim bayiinde çalıştığı sırada katılan adına sahte bir dilekçe oluşturarak yurt dışından getirilen telefonu pasaportuna işlemiş ve özel belgede sahtecilik suçlamasıyla mahkum olmuştur. Dosyada bulunan pasaport fotokopileri ve başvuru dilekçeleriyle birlikte suçun sübutu kabul edilerek, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenlemeler gözetilerek önödeme önerisinde bulunulması gerektiği yönündeki savunmalar karşısında, hüküm BOZULMUŞTUR. Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinde yer alan hükümler gereği, sanığa karşı yargılamada doğru ve adil olunması amaçlanmıştır.
11. Ceza Dairesi 2015/3971 E. , 2017/3364 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Suç tarihinde, iletişim bayiinde çalışan olarak görev yapan sanık hakkında, katılan adına oluşturulan sahte dilekçeyle yurt dışından getirilen telefonu katılanın pasaportuna işlettiği iddiasıyla özel belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında, sanığın üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek, imzanın ilgiliye ait olduğunu savunması, suça konu 29.01.2011 tarihli başvuru dilekçesinin eklerinde katılanın kimlik bilgilerinin yer aldığı pasaport fotokopilerinin olması ve dosya arasında aynı seri numaralı pasaporta telefon işlenmesine ilişkin 28.01.2009 tarihli başvuru dilekçesinin bulunması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, 29.01.2011 tarihli başvuru dilekçesi ekindeki pasaport fotokopisinin sahte olup olmadığının, aynı pasaport numarası üzerine başka telefonların işlenip işlenmediğinin, pasaport üzerine işlenen telefonların imei numaraları üzerinden kim tarafından kullanıldıkları tespit edilerek telefonların ne şekilde alındığının belirlenmesi; toplanan tüm delillere göre suçun sübutu halinde, hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında, özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığa önödeme önerisinde bulunulması suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.