MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırı
HÜKÜM : Beraat

İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Olayın intikal şekli ve zamanı, katılanın aşamalardaki samimi anlatımları, savunma, sanık tarafından katılana uygulanıp, mağdurenin başvuru nedeni dışında kalan ve tıp etiği uygulamalarına aykırı olduğu bilirkişi mütalaalarıyla da tespit edilen talep dışı fiziki muayene ve tüm dosya kapsamına göre sanığın olay günü reşit katılanın karın bölgesini okşayıp, bacak ve kalça bölgelerine dokunma şeklinde sübuta eren eylemlerinin sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçunu oluşturduğu gözetilerek mahkumiyeti yerine dosya içeriğine uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.11.2021 tarihinde üye ..."in karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.

(Karşı Oy)

Sanık hakkında cinsel istismar suçundan açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen beraat kararının yapılan temyiz incelemesinde sayın daire çoğunluğu tarafından atılı suç sübuta erdiğinden mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken beraat kararı verilmesi nedeniyle konulmuştur.
Sayın daire çoğunluğu ile ihtilafımız yapılan hareketlerini muayene gereklerini aşıp şehevi arzuları tatmine yönelik yönelmediği hususundadır.
Sanığın olay günü mağdureyi muayene ettiği sabittir. Çözülecek sorun, dokunmalar şehevi amaçla mı yapıldı, yoksa muayene etme kastıyla mı yapıldı noktasındadır. Sanık muayene ettiğini
mağdurenin kızı yaşında olduğunu şehevi amaçla mağdureyi dokunmadığını beyan etmektedir. Mağdure ise sanığın kendisini muayene ederken şehevi hislerle dokunduğunu belirtmektedir. Sanığın şehevi hisle dokunduğunu belirlemek için yan delillerinde bulunması gerekir. Sanık dokunuşlar dışında, şehevi bir söz söylememiş, anal veya vajinal bölgelere dokunmamıştır. Sanığın dokunuşlarının şehevi amaçla yapıldığına dair tam bir kanaat oluşmadığından ilk derece mahkemesinin kararının onanması gerektiğinden sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.