17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8836 Karar No: 2018/10406 Karar Tarihi: 12.09.2018
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/8836 Esas 2018/10406 Karar Sayılı İlamı
17. Ceza Dairesi 2016/8836 E. , 2018/10406 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Katılanların soruşturma aşamasında, “Otomobilimizi kilitleyerek alışverişe gittik, eve döndüğümüzde otomobilde bulunan telefonun yerinde olmadığını fark ettik, otomobilimizin herhangi bir yerinde ve camında kırık yoktu, kapısında ve kilidinde zorlama yoktu, büyük bir ihtimalle aracımızın kapısını kilitlemeden markete gitmiş olduğumuz esnada olay gerçekleşmiş olabilir” biçiminde beyanda bulundukları; olay yeri inceleme tutanağında da “otonun sağ ön kapı camı ve sol ön kapı camı üst kapı çerçevesinden yaklaşık 2 cm açık olduğu, müşteki beyanında kapı camlarının önceden de arızalı olduğu, kapı camı dış kısma doğru çekildiğinde kapı açma konuna çok rahat erişildiği görüldü, araç kapılarında ve kilit aksamında zorlama veya olumsuzluk olmadığı görüldü” biçiminde tespitte bulunulduğunun anlaşılmasına göre; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. 1-Sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna uyduğu gözetilmeden aynı Kanun"un 142/1-b maddesi ile hüküm kurulması suretiyle hakkında fazla ceza tayini, 2-Hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6373 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının b bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığını anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğü giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmü de gözetilerek 6373 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Kabule göre; 3-Sanığın tekerrüre esas alınan, adli sicil kaydındaki ilama konu TCK"nın 151. maddesine uyan suçun, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, anılan hükme ilişkin, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, 4-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık ...’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.