Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5149 Esas 2018/5483 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5149
Karar No: 2018/5483
Karar Tarihi: 27.12.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5149 Esas 2018/5483 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edilmesine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmektedir. Dosyanın incelenmesi sonucu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği tespit edilmiştir. Sanığın örgütle iltisaklı okul ve dersaneye çocuklarını göndermesinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirtilerek, suçun kanunda öngörülen tipine uyduğu ve yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilme şeklinde uygulandığı ifade edilmiştir. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9 ve 62, 63. maddelerinin uygulandığı belirtilmiştir. Bu maddeler, silahlı terör örgütüne üye olma suçunu düzenlemektedir.
16. Ceza Dairesi         2018/5149 E.  ,  2018/5483 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan TCK"nın 314/2,3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9 ve 62, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet cezasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; sanığın örgütle iltisaklı okula ve dersaneye çocuklarını göndermesinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilme suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 27.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.