22. Hukuk Dairesi 2017/15273 E. , 2018/21864 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının davalı ... başkanlığına ait apartmanda 27/08/2007 tarihinde işe başladığını ancak davalı tarafından 01/02/2008 tarihinden itibaren sigortalı yaptırıldığını, bu tarihten itibaren 25/06/2011 tarihinde usul ve yasaya aykırı olarak ve yasal hakları ödemeden işten çıkartıldığını öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere göre ve hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, ... akdinin işverence haklı nedenle feshedilmesi nedeniyle davacının kıdem ve ihbar tazminatını almaya hak kazanamadığı, davacının fazla çalışma yaptığı iddiasını ispatlayamadığı, yıllık izin alacağının bulunmadığı, kötüniyet tazminatı koşullarının bulunmadığı ancak hafta tatili günü, ulusal bayram ve genel tatil günü ve ücret alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece davacının fazla çalışma yaptığını ispatlayamadığı kabul edilmiş ise de; davacının sitede yapmış olduğu işlerin niteliği, sitede oturan sayısı, tanık anlatımları, sitenin bulunduğu ... ilinde kaloriferlerin Ekim-Mart ayları arasında yakıldığına dair Valilik yazısı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının her yıl Ekim-Mart ayları arasında haftada 7 saat fazla çalışma yaptığı kabulüne göre hesaplama yapılan 18.3.2015 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.
Mahkemece, yıllık ücretli izin alacağının esastan reddine karar verilmiş ise de; dava dilekçesi incelendiğinde, içeriğinde yıllık ücretli izin alacağının bulunduğu belirtilmekle birlikte dilekçede taleplerin ayrıştırıldığı ve açıklandığı bölümde, yıllık ücretli izin alacağı talebi bulunmadığından davacının usulüne uygun şekilde açılmış bir yıllık ücretli izin alacağı talebinin bulunmadığı kabulüyle hüküm kurulması gerekirken, talep aşılarak yıllık ücretli izin alacağının esastan reddine karar verilmesi de isabetli bulunmamıştır.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.10.2018 günü oybirliği ile karar verildi.