17. Hukuk Dairesi 2015/17840 E. , 2018/9295 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; müvekkili ..."ın davalının sigortalısı konumunda bulunduğu, müvekkilinin kullandığı araç ile dava dışı ... ’ın kullandığı aracın 16.05.2012 tarihinde kaza yaptığı ve kaza neticesinde ...’ın hayatını kaybettiği, bu kazada kusurlu bulunması nedeniyle müvekkili, müteveffa ... ’ın babası ... ve annesi ... "a, davalı ... şirketine başvurmaları durumunda tahsil edecekleri 110.000,00 TL"yi maddi tazminat olarak 27.06.2012 tarihinde müvekkilin babası ... tarafından müvekkil adına ödendiğini, müvekkilinin de bu meblağı 03.08.2012 tarihinde babasına ödediği, ödenen bu meblağın sigorta poliçesi kapsamında tahsili talebiyle davalı ... şirketine başvurulduğu, davalı şirket tarafından müvekkile ve babasına toplamda yalnızca 14.049,88 TL ödeme yapıldığı, ancak poliçe kapsamından görüleceği üzere ölüm halinde teminat miktarının 200.000,00 TL olduğu, müvekkilin ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiği, yasal açıdan ödediği meblağı faizi ile birlikte geri alması gerektiği, ancak davalı şirket tarafından sigorta poliçesi cevaz verdiği halde kendisine zararı ile orantılı ödeme yapılmadığı, davalı ... şirketinin 16.05.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde gerçekleşen ölüm dolayısıyla müteveffanın ailesine ödemiş olduğu 95.000,00 TL"nin ödeme tarihi olan 27.06.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacı vekilinin 16.05.2012 tarihinde ölümlü trafik kazasına karıştığını belirttiği aracın Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile Hedef
Araç Kiralama ve Servis A.Ş. adına sigortalı olduğunu, Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartları ’nin "Zarar ve Tazminat’ başlıklı B.l. hükmünü açıkça ihlal ederek müvekkili sigorta şirketinin her hangi bir bilgisi olmaksızın müteveffanın yakınlarına ödeme yaptığını, dolayısıyla davacının hukuka aykırı bu eyleminin sonuçlarına da katlanması gerektiğini, müvekkil sigorta şirketine müracaat edilmesi sonrasında aktüer hesaplaması yaptırıldığını ve toplamda 14.049,88 TL tazminat hesabının yapıldığını, dolayısıyla hak sahiplerine ödenmesi gereken maddi tazminat rakamı olan bu tutarın davacıya ödendiğini, davacı tarafın hak sahiplerine manevi tazminat ödemesi de yaptığını, davacı hak sahiplerine 110.000,00 TL ödeme yaptı diye müvekkil sigorta şirketinin bu bedeli davacıya iade etmesi gibi bir sorumluluğunun bulunmadığını,bu nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı ... tarafından ..."ın mirasçılarına 14.049,88 TL ödeme yapıldığı, alınan bilirkişi raporunda kusur oranlarına göre baba ... ın 6.742,87 TL, anne ... "ın ise 7.307,01 TL tazminat alacağı bulunduğunun tespit edildiği, davalı ... tarafından hak sahibi anne ve baba için yapılan ödemelerin, hesaplanan destekten yoksun kalma sebebi ile maddi tazminat miktarını karşılaması sebebi ile davacı tarafın davalı ... şirketinden talep edebileceği maddi tazminat alacağının söz konusu olmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 18/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.