16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2723 Karar No: 2018/5478 Karar Tarihi: 27.12.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2723 Esas 2018/5478 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından verilen bir kararın hükümüne yönelik yapılan istinaf başvurusunun esastan reddedildiği görülmüştür. Sanık, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan suçlu bulunmuştur. Mahkeme, suçun temadi eden suçlardan olduğunu ve yakalanmayla temadin kesileceğini belirterek, kararda yer alan yazım hatasının mahallinde düzeltilebileceğine karar vermiştir. Bunun yanı sıra, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun yapıldığı ve hükme esas alınan delillerin hukuka uygun elde edildiği anlaşılmaktadır. Kararda şu kanun maddeleri yer alır: TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53, 58/9, 63/1.
16. Ceza Dairesi 2018/2723 E. , 2018/5478 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53, 58/9, 63/1. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "26.07.2016" yerine “15.07.2016” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 27.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.