Abaküs Yazılım
İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/504
Karar No: 2022/804
Karar Tarihi: 17.11.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/504 Esas 2022/804 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/504 Esas
KARAR NO : 2022/804

DAVA : Menfi Tespit (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2022
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
KARAR YAZIM TARİH : 16/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraça müvekkilleri aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak sözleşmeden doğduğu iddia edilen hizmet bedelinin kendilerine ödenmediği gerekçesiyle, Kemalpaşa İcra Dairesinin ... sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkillerinin davalı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını, zira davalı yan tarafından verildiği iddia edilen hizmetin müvekkillerine verilmediğini, bu nedenle taraflar arasında varlığı iddia edilen hukuki ilişkinin hiçbir şekilde doğmadığını, müvekkillerinin davalı taraf ile alacak verecek ilişkisinin olmadığının tespit edilmesine, telafisi güç veya imkânsız zararların meydana gelmemesini teminen yargılama sonuna kadar Kemalpaşa İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı takip dosyasında başlatılan icra takibinin öncelikle İİK'nun 72/3 gereğince icra dosyasına yatırılan/yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir talep ettiklerini, takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan kişinin ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebileceğini, menfi tespit ve istirdat davalarının takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceğini, davacının istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecbur olduğunu, davalı tarafın icra takibinde haksız olduğunu, davalı tarafın 30/09/2021 tarihli sözleşmede müvekkillerine dava dışı ... A.Ş. İle 10.000.000 TL indirim başarısı sağlandığı iddia edilmiş ise de müvekkilleri ile ... A.Ş. arasında yapılan protokollerin şirketin mali danışmanları ve avukatları tarafından yapıldığını, davalı tarafından müvekkillerine hiçbir şekilde hizmet verilmediğini, ispat yükünün hizmet verildiğini iddia eden davalı yandan olduğunu, müvekkiller ile dava dışı ... AŞ arasında yapılan anlaşma ve protokollerin müvekkillerinin mali danışmanları tarafından yapıldığını, davalı tarafından hiçbir şekilde ... ile anlaşma yapılmadığını, takip dayanağı sözleşme tarihinde davalı tarafından yapılan bir indirim ve dava dışı üçüncü şahıs ... AŞ ile müvekkilleri arasında yapılan bir protokol veya yapılandırma bulunmadığını, sözleşmede belirtilen 10.000.000-TL indirim başarı sebebiyle 700.000-TL + KDV alacaklı olduğunu iddia eden davalı yan tarafından yapılması sağlanan bir indirim ve davalı yanın danışmanlık hizmeti çerçevesinde, dava dışı 3. şahıs ... A.Ş ile müvekkilleri arasında yapılan bir protokolün bulunmadığını, sözleşme tarihinde ve öncesinde dava dışı banka ile herhangi bir anlaşma, indirim olarak defaten ödeme veya borç yapılandırma protokolü dahi bulunmayan müvekkillerinden, davalı tarafın hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, müvekkili şirketlerin mali danışmanı ve avukatları tarafından yapılan yapılandırma görüşmeleri neticesinde müvekkilleri ile dava dışı ... A.Ş arasında 07.12.2021 tarihinde protokol yapıldığını, dava dışı ... A.Ş ile yapılan protokole ilişkin danışmanlık ve yapılandırma hizmetinin müvekkili şirketlerin mali danışmanı ve avukatları tarafından verildiğini, dolayısıyla davalı tarafından takip dayanağı yapılan sözleşmenin herhangi bir geçerliliği bulunmamakla birlikte müvekkillerinin dava dışı ... A.Ş'ne olan borçlarının yapılandırılması dava konusu sözleşme tarihinden sonraki bir tarih olduğunu, davalının yapılan protokole hiçbir katkısı bulunmadığını, davalı yandan hiçbir danışmanlık hizmeti alınmadığını tekrarla birlikte dayanak sözleşmede dayanak tarihinin dahi muğlak olduğunu, sözleşme hükmünden müvekkillerinin dava dışı ...'a olan kredi borçlarını indirimli olarak 30.09.2021 tarihinden önce nakden ve defaten kapatılmış olduğu ve bu indirim üzerinden davalı yanın başarım primini kazandığı sonucu ortaya çıkardığını, ancak 30.09.2021 tarihinden önce ... A.Ş ile yapılan bir anlaşma ve bu anlaşma çerçevesinde ... A.Ş'ye yapılan bir ödeme bulunmadığını, ... A.Ş ile yapılan tek sözleşmenin müvekkili şirketin mali danışmanı ve avukatları tarafından yapılan yapılandırma görüşmeleri neticesinde müvekkilleri ve dava dışı ... arasında akdedilen 07.12.2021 tarihli protokol olduğunu, davalı yan tarafından müvekkillerine verilmiş bir hizmet bulunmadığını, ispat yükünün davalı tarafta olduğunu bildirerek müvekkilleri ile davalı yan arasında hiçbir alacak borç ilişkisinin bulunmadığının tespitine, müvekkilinin Kemalpaşa İcra Dairesinin ... Esas sayılı icra takip dosyasının borçlusunun olmadığının tespitine, icra dosyasına yapılacak / yapılan ödemenin davalıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararına ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmamak kadıyla %20 oranından az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın tahkim şartı kapsamında usulden reddi gerektiğini, davaya konu sözleşmenin son paragrafında açıkça tahkim şartının yer aldığını, dolayısıyla davanın HMK'nun 413.maddesi gereği usulden reddinin gerektiğini, sözleşme ile ilgili olarak doğrudan dava açılamayacağını, dava ve takip konusu sözleşmenin, müvekkili şirket ile davacılar arasında 30 Eylül 2021 tarihinde müvekkili şirketin vermiş olduğu danışmanlık hizmeti karşılığında hak ettiği ücrete ilişkin imzalanmış olduğunu, müvekkili şirketin işin başında davacılar ile herhangi bir sözleşme imzalamadığını, varılan sözlü mutabakat üzerine derhal işe başlandığını, konkordato sürecinde olan davacıların finansal tablolarına çeki düzen vermeye ve davacılar adına bankalar ile görüşmeye başladığını, bu kapsamda davacılar / yetkilileri ile toplantılar tertip edildiğini, bu toplantılar sayesinde davacıların sözleşme olmamasına dayanarak haklı alacağını inkar edecekleri endişesiyle dava konusu sözleşme tanzim edilerek davacılara imzalandığını, zaten icraya konu sözleşmede davacıların kendilerine verilen hizmeti ve bu hizmetin karşılığında 700.000,00 TL + KDV borçlarının olduğunu açıkça kabul ettiklerini, müvekkilinin alacağının ihtara rağmen ödenmemesi üzerine Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyasında icra takibi başlatıldığını, davacıların anılan icra dosyasına verdikleri itiraz dilekçesi ile takibin durmasını sağladıklarını, davacıların bu itirazlarının Kemalpaşa İcra Mahkemesi Hakimliği tarafından kaldırıldığını, gelinen noktada davacıların tüm dosya borcunu ödemiş olduğunu, yapılan ödeme ile davanın kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğünü, istirdata dönüşen davada ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, takibin kesin borç kabulü niteliğinde bir sözleşmeye dayandığını, davacı taraf davasını ancak takipten önce bir ödeme yaptığına dair yazılı bir belge ile ispat edilebileceğini bildirerek davanın reddine , %20'den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; icra takibinin davalı tarafça davacılar aleyhine 30/09/2021 tarihli sözleşmeye dayalı olarak 700.000,00 TL asıl alacak ve ferileri toplamı 847.000 TL takip çıkış miktarı üzerinden ilamsız takip yoluyla yapıldığı belirlenmiştir.
Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin iddia ve talebin yargılamayı gerektirdiği, HMK 389 ve 390. Madde kapsamında yasal koşulları oluşmadığı sonucuna varılarak reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde müvekkillerinin haciz baskısı altında dosya borcunu ödemiş olmaları nedeniyle davanın istirdata dönüştüğünü, ispat yükünün alacaklı olduğunu iddia eden tarafta olduğunu, davalı yanın tahkim hususundaki itirazlarının yersiz olduğunu, tahkim şartının ilk olarak davacı yanca ihlal edildiğini, Kemalpaşa İcra Hukuk Mahkemesinin ... Sayılı dosyasında itirazın kaldırılması davası açıldığını, buna göre geçerli tahkim sözleşmesi veya şartına rağmen sözleşmenin taraflarının davalarını hakem yerine mahkemelerde açmış olması durumunda tahkim sözleşmesinin veya şartının uygulanmasından vazgeçmiş sayılacağını, davalı yanın tahkim itiraz sunma hakkının bulunmadığını bildirmiştir.
Kemalpaşa İcra Müdürlüğü'nün ... Sayılı dosyasında icra takibine dayanak 30.09.2021 tarihli sözleşme örneğinin incelenmesinde tarafların ... Gıda Pazarlama Tarım İthalat İhracat Limited Şirketi, ... Tüketim Malları Tic ve San Tic Ltd Şti, ... ile Erge Danışmanlık ve Ticaret AŞ olduğu sözleşmenin konusu bölümünde "Bu sözleşme ile danışman , şirket ve aynı grup içerisinde yer alan şirketler ile şirket hissedarları için yurt içi ve yurt dışı finansal kurumlardan nakdi veya gayri nakdi kredi limiti oluşturulması, mevcut kredi limitlerinin artırılması ve / veya mevcut kredi borçlarının yapılandırılması, ya da mevcut finansal kurum borçlarında indirim sağlanarak defaten kapatılması konularında şirkete ... AŞ'ye olan borçlarından indirim yapılması için danışmanlık hizmeti verilmiştir. Şirket danışmana ... AŞ'de sağlanan 10.000.000,00 TL indirim başarısı nedeniyle hak ettiği 700.000,00 TL + KDV'sini şirketlerin ...'a kredi borçlarının kapatıldığı veya en geç 25.11.2021 tarihine kadar ödeyeceklerini kayıtsız ve şartsız kabul, beyan ve taahhüt etmiştir / etmişlerdir.... İş bu sözleşmenin uygulanması ve yorumlanmasından kaynaklanan ve bunlarla ilgili bütün uyuşmazlıklarda İstanbul Tahkim Merkezi Tahkim Kuralları (İSTAÇ) geçerli olacaktır. Hakem heyeti 3 hakemden oluşacaktır. Davacı ve davalının her biri birer hakem tayin edecekler, başkan olarak hareket edecek üçüncü hakem müşterek hakemlerce tayin edilecek veya üçüncü hakem üzerinde mutabakata varılmazsa üçüncü hakem İSTAÇ uyarınca tayin edilecektir. Tahkim yeri İstanbul olacaktır. Bu hususta ilgili tüm masraflar kaybeden tarafa ait olacaktır." düzenlemesinin bulunduğu belirlenmiştir.
Uyap vasıtasıyla gönderilen takip dosyası içindeki Kemalpaşa 2. Asliye Hukuk (2. İcra Hukuk) Mahkemesinin ... Esas ... Karar sayılı dosyasında davacının mahkememiz dosyasında davalı taraf davalıların mahkememiz dosyasında davacı taraflar olduğu, mahkemece 31.05.2022 tarihli karar ile davanın kabulü ile Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasından davalılar tarafından yapılan itirazın kaldırılmasına karar verildiği belirlenmiştir.
HMK'nun 413.maddesi "(1) Tahkim sözleşmesinin konusunu oluşturan bir uyuşmazlığın çözümü için mahkemede dava açılmışsa, karşı taraf tahkim ilk itirazında bulunabilir. Bu durumda tahkim sözleşmesi hükümsüz, tesirsiz veya uygulanması imkânsız değil ise mahkeme tahkim itirazını kabul eder ve davayı usulden reddeder. (2) Tahkim itirazının ileri sürülmesi, tahkim yargılamasına engel değildir." hükmünü içermektedir.
Somut olayda davacılar tarafından davalı taraf aleyhine Kemalpaşa İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip nedeniyle davacıların borçlu olmadığının tespitine, davacılar ile davalı yan arasında hiçbir alacak borç ilişkisinin bulunmadığının tespitine yönelik olarak iş bu davanın açıldığı, davalı tarafın cevap dilekçesiyle tahkim ilk itirazında bulunduğu, takip konusunun taraflar arasında düzenlenen 30 Eylül 2021 tarihli sözleşme olduğu, icra takibine davacı tarafın itirazı nedeniyle açılan Kemalpaşa 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasından ... Sayılı 31.05.2022 tarihli karar ile itirazın kaldırılmasına karar verildiği, İcra Mahkemesi kararlarının sonuçları bakımından genel hükümlere göre yapılan bir yargılama sonucundaki etkiyi doğurmadığı, maddi anlamda kesin hüküm oluşturmadığı, sonuçlarının takip hukuku bakımından doğduğu nazara alındığında icra mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açılmasının genel mahkemede açılan davada tahkim itirazı yapılmasını engellemeyeceği, taraflar arasındaki 30.09.2021 tarihli sözleşmede sözleşmenin uygulanması ve yorumlanmasından kaynaklanan ve bunlarla ilgili bütün uyuşmazlıklarda tahkim merkezi, tahkim kurallarının geçerli olacağının kabul edildiği belirlenerek davalı tarafın tahkim ilk itirazının kabulü ile davanın HMK 413 ve HMK 116/1-b gereğince usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiş, kısa kararda HMK 116/1-b yazılacağı yerde HMK 116/2 olarak yazıldığı tespit edilmiş, bu hususun da belirtilmesi gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK'nun 413 ve HMK'nun 116/2.maddesi gereğince usulden reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 14.891,58 TL'den mahsubu ile bakiye 14.810,88 TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansının bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2022


Başkan ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Katip ...
e-imzalıdır




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi