9. Hukuk Dairesi 2021/3775 E. , 2021/7986 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı ... ... Bölge Müdürlüğü"nde muhabir olarak işe girdiğini, daha sonra ... Bölge Müdürü olarak işe devam ettiğini, iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle son bulduğunu öne sürerek fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık ücretli izin ile fark kıdem tazminatı, geç ödenen kısmi kıdem tazminatı faizi ve iş riski ile yapılan çalışmalardan doğan ücretler ve gecikme faizlerinin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı def"ini öne sürerek, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, tüm hakedişlerinin ödendiğini, alacağı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 2016/7766 esas 2019/6151 karar ve 14.03.2019 tarihli ilamı ile özetle; davacı temyizi yerinde görülmemiş, davalı temyizi açısından ise diğer itirazlar yerinde bulunmasa da; hizmet süresinin hatalı belirlenmesi, davaya konu gecikme faizine ilişkin oranların araştırılması gerektiği ve yıllık izin ücretinin iki kat olarak hesaplanmasının hatalı oluşu, gerekçeleriyle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, bilirkişi raporları da alındıktan sonra davanın kısmen kabulüne karar verilerek, bakiye kıdem tazminatı, geç ödenen kıdem tazminatına yönelik faiz alacağı, yıllık izin ücreti, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davacının bakiye kıdem tazminatı alacağı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık vardır.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre işverence fesih sonrası davacı lehine 509.044,85 TL brüt kıdem tazminatı tahakkuku yapıldığı, bu tutardan gelir vergisi ile damga vergisi kesilerek net 452.927,72 TL"lik alacak belirlenerek ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise brüt 509.044,94 tazminat hesaplanıp bu miktardan sadece damga vergisi kesintisi yapılarak net tutar 505.181,29 TL olarak hesaplanmış ve işverence fesih sonrası davacıya ödendiği anlaşılan 476.660,56 TL mahsup edilerek bakiye net 28.520,73 TL alacak belirlenmiştir.
Dosyada mevcut 23.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere Gelir Vergisi Kanunu 25. madde hükmüne göre, 5953 sayılı Kanuna göre ödenen tazminatların hizmet erbanının 24 aylığını aşmayan miktarları vergiden muaf tutulmuştur. Dairemizin yukarıda açıklanan bozma ilamında bu hususun bozma konusu yapılmaması maddi hataya dayalı olup maddi hata nedeniyle taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşmaz. Buna göre Mahkemece, açıklanan yasal düzenleme dikkate alınarak hesaplanan brüt kıdem taminatının net tutarı denetime elverişli şekilde tespit edilmeli ve davacının bakiye kıdem tazminatı alacağı olup olmadığı belirlenmelidir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 12/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.