11. Ceza Dairesi 2016/6650 E. , 2017/3348 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : 1-) Sanık ... hakkında 2006 yılında sahte fatura düzenlemek suçundan: Mahkumiyet
2-)Sanıklar ..., ... ve ... haklarında 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan: Beraat
3-) Sanıklar ..., ..., ..., ... haklarında sahte fatura kullanmak suçundan: Yargılamanın durması
4-) Sanıklar ..., ..., ... haklarında ek iddianame ile açılan 2007 -2008-2009 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan: Yargılamanın durması
1-Sanıklar ..., ..., ... hakkında sahte fatura kullanmak ve ek iddianame ile açılan 2007-2008-2009 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından verilen yargılamanın durmasına dair karara yönelik sanıklar müdafilerinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince, kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere verilen "durma" kararı temyiz yasa yoluna tabi olmayıp, itiraza tabi olduğundan, sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçesinin 5271 sayılı CMK"nın 264. maddesi gereğince itiraz dilekçesi olarak kabulüyle merciince incelenmek üzere dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2- Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmü ve sanıklar ..., ..., ... hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekili ve sanık ... müdafiinin temyiz tirazlarının incelenmesinde;
a)Sanıkların 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenledikleri iddiası ile açılan kamu davasında; sanıkların suçlamaları kabul etmediği ve vergi raporunda faturalardan somut olarak bahsedilmediği anlaşılmakla; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından, hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi nedeniyle her takvim yılına ait suça konu fatura asıllarından kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulmasından sonra incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılarak haklarında düzenlenen vergi inceleme ve sair raporların onaylı suretleri getirtilerek incelenmesi, kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde mümkünse davaların birleştirilmesi, mümkün olmazsa ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya intikal ettirilmesi gerektiğinde faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak hangi sanıktan aldıklarının sorulması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları kullananların yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları kullanan şirketler ile sanıkların ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması ve faturalarda yer alan yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı hususunda da gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b)Kabule göre de; her takvim yılındaki sahte fatura düzenlemek suçlarının birbirlerinden bağımsız ve ayrı suçları teşkil edeceği gözetilmeden hangi takvim yılından hüküm kurulduğu belirtilmeksizin sanıklar hakkında beraat ve mahkumiyet hükümleri verilmesi,
c)5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafileri ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/05/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.