17. Hukuk Dairesi 2015/14114 E. , 2018/9287 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işletenleri, sürücüleri ve karşı aracın trafik sigortacısı olduğu araç ile davacıların desteğinin yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı trafik kazasında davacıların desteği vefat ettiğini belirterek davada eş Yıldırım için destekten yoksun kalma nedeni ile 116.813,60 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili (davalı ... şirketi bakımından poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) ile eşi Yıldırım için 50.000,00 TL, annesi Güli için 30.000,00 TL, her bir kardeş için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın sigorta
şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı ...vekili, davanın yerinde olmadığını, ödeme yapıldığını, istenilen miktarın fahiş olduğunu bu nedenle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminata ilişkindir.
Davacıların uğradığı zarar tek bir olaydan kaynaklanmakta olup, 2918 sayılı KTK.’nun 88. ve BK.’nun 50. maddesi uyarınca haksız fiile karışanların her biri zarardan müteselsilen sorumludurlar. Davacılar, zararlarını müştereken ve müteselsilen talep edebileceği gibi yasanın verdiği müteselsilen talep hakkından açıkça vazgeçerek her bir failin kusuru oranında da talepte bulunabilirler.
Davacılar vekili, maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Bu durumda mahkemece, davalıların kusuru oranında bir ayrıma gidilmeksizin tespit edilen zararın tümünün davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kusur oranına göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Mahkemece maddi tazminat (Destekten yoksun kalma) yönünden davacı ..."ın davasının 116.813,60 TL"sini kabul etmiş, faiz başlangıcı için ise 5.000,00 TL"sinin olay tarihi olan 02/03/2008 tarihinden itibaren, bunun dışında ıslah edilen kısımların ıslah tarihi olan 02/12/2013 tarihinden itibaren davalılardan alınmasına karar vermiştir.
Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde
düşmüş sayılır. Dolayısıyla zarar gören, haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, davalılar yönünden faiz başlangıcının kaza tarihi, davalı ... Şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren olması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 18/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.