1. Ceza Dairesi 2014/2544 E. , 2015/2596 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 1 - 2013/178610
MAHKEMESİ : Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 02/04/2013, 2010/356 (E) ve 2013/96 (K)
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
I-) Tüm dosya kapsamına, mağdurun oluşa uygun ilk ifadesine göre, mağdurdan kaynaklanan bir haksız hareket bulunmadığından, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
II-) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık M.. A.."ın, eşine karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin suç vasfına, cezanın miktarına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
Sanığın, eşi olan mağdurun üzerine ispirto döküp ateşe vermek suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs suçuna ilişkin eylemini gerçekleştirdikten sonra, üst katta oturan O.. D.."ın yanına giderek "eşinin yandığını belirterek taksi çağırmasını istediği", tanık ... ambulans çağırması üzerine sanığın, eşine refakat ederek hastaneye gittiği anlaşılan olayda, sanığın, kendi çabalarıyla neticenin gerçekleşmesini önleyerek gönüllü vazgeçtiği dikkate alındığında TCK"nun 36.maddesi yollamasıyla eylem sonucunda oluşan yanıkların, mağdurun vücudunun %24,5"lik kısmını kapladığı, yanma sonucunda meydana gelen yaralanmaların mağdurun yüzünde sabit ize neden olduğu gözetilerek, eşini hayati tehlike oluşturacak şekilde yaralama suçundan üst sınırdan ceza tayin edilerek mahkumiyeti yerine, yanılgılı değerlendirme sonucu nitelikli öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması,
III) Kabule göre de;
1-)Yangın çıkarmak suretiyle eşine karşı öldürmeye teşebbüs suçunu işleyen sanığın eyleminin TCK"nun 82.maddesinin 1.fıkrasının (c) ve (d), bentlerinde düzenlenen suçu oluşturduğunun gözetilmemesi,
2-)Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 90.maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c. maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13.maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8.maddesi gereğince, baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ve vekil ücretlerinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde Baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 326/son. maddesi gereğince yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 22/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.