Abaküs Yazılım
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/95
Karar No: 2022/887
Karar Tarihi: 17.11.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/95 Esas 2022/887 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/95 esas, 2022/887 karar numaralı dava, alacak isteği üzerine yapılmıştır. Davacı şirketin davalı şirketle fason imalat sözleşmesi kurduğu ancak davalının kasıt sebebiyle temerrüde düştüğü iddia edilmiştir. Davacı tarafından açılan iki aynen ifa davası müvekkil lehine sonuçlanırken, tazminat davası ise hala devam etmektedir. Davacı, sözleşmeden kaynaklanan ek gecikme zararlarının tazmini için dava açmıştır. Davalı, usul hukukuna aykırılık ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermiştir. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan davaların temerrüt tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu belirtilmiştir. Kararda, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5/A-1. maddesi, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-14. maddesi ile Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince hesaplanan ve Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği için avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince 84.000,00 TL vekalet ücretinin davacı

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/95
KARAR NO : 2022/887

DAVA : Alacak

DAVA TARİHİ : 11/02/2022
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
K. YAZIM TARİHİ : 16/12/2022


Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı şirketin halefi olan ... Çelik İşletmeleri A.Ş. İle müvekkili şirket arasında, fason imalat sözleşmesi kurulduğunu, davalı ... Çelik İşletmeleri A.Ş.'nin kasda dayalı temerrüdü sonucunda sözleşme gereği yürütülen sulh görüşmeleri de sonuç vermeyince müvekkili şirketin önce pilot niteliğindeki ilk aynen ifa davasını, bilahare ek aynen ifa davasını açtığını, peşinden müvekkili şirketin gecikmeden kaynaklanan zararlarının giderilmesi talebiyle 02/05/1990 tarihinde bir tazminat davası açıldığını, her iki aynen ifa davasının müvekkili lehine sonuçlandığını, ifa talebine ek olarak gecikme zararlarının giderilmesini talep ettikleri tazminat davasının ise halen derdest olduğunu, temyiz aşamasında lehlerine bozulmuş olan davanın karar düzeltme aşamasında olduğunu, usul hukuku gereği davanın açılmasından sonra uğranılan zararların aynı davada hükme bağlanması mümkün olmadığından müvekkili şirketin 02/05/1990 tarihinden itibaren uğramaya devam ettiği ek gecikme zararlarının tazmini için huzurdaki davanın açılması gerektiğini, davalı şirketin temerrüdü sebebiyle 02/05/1990 tarihinden itibaren uğranılan gecikme zararların, bilirkişi raporundan sonra bulunacak rakama yükseltilmesi kaydıyla, şimdilik belirsiz alacak miktarı olarak belirlenen 600.000,00 TL olarak tazminine, hükmedilecek tazminat miktarına 02/05/1990 tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesine belirterek borçlunun borcuna yeter miktarda taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Huzurda bulunan davanın taraflar arasında akdedilen 1983 tarihli sözleşme uyarınca teslim edilmediği iddia edilen demir kütüklere ilişkin gecikme tazminat talebine ilişkin olup TBK 147/6 ve sair kanun maddeleri uyarınca davada 5 yıllık zamanaşımı bulunduğunu, dolayısıyla davanın zamanaşımı nedeni ile reddinin gerektiğini, davanın hak düşürücü süre içerisinde ikame edilmediği ve arabuluculuk son tutanağında huzurdaki davada yer alan taleplerin yer almadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddedilmesi gerektiğini, aynı konuda açılmış bulunan Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyasında tüm bu iddialara ayrıntıları ile cevap verildiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle zamanaşımı ve usulden, bu taleplerinin kabul edilmemesi durumunda ise esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
ÖN İNCELEME: Mahkememizde yapılan ön inceleme duruşmasında yargı hakkı, görev ve yetki hususları, dava ve taraf ehliyetleri, dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER: Davacı vekili taraflar arasındaki sözleşme ve protokolleri, görülen davalara ilişkin bilgi-belgeleri ibraz etmiş, delil olarak dayanılan dosya suretleri getirtilerek incelenmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, eser sözleşmelerinden kaynaklanan alacak istemine yöneliktir.
Davalı vekilinin dava zamanaşımı itirazına yönelik yapılan incelemede; Davacı vekilinin dava dilekçesine göre; taraflar arasında görülen ve sonuçlanan aynen ifaya yönelik taleplerin iki ayrı dava ile kesinleştiği, Ankara ...Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosya ile açılan davanın 02.05.1990 yılına kadar ki zararların tazminine ilişkin olup, eldeki davadaki taleplerinin aynı olduğu, tek farkın eldeki davada bu kez 02.05.1990 tarihinden itibaren uğranılan zararın tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Somut dava; taraflar arasında akdedilen 1983 tarihli eser sözleşmesi uyarınca teslim edilmediği iddia edilen demir kütüklere ilişkin gecikme tazminatı talebine ilişkin olup, 6098 sayılı BK m.147/6'e göre, eser sözleşmelerinden kaynaklanan davalar temerrüt tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımına tabidir.
Dava dilekçesinde de belirtildiği gibi, taraflar arasında imzalanan 19.10.1983 tarihli sözleşme ve ek şartları gereğince sözleşmeye ilişkin imalat, davacı şirkete ait ithal demir cevheri ve maden kömürü kullanılarak fiilen 1984 ağustos ayı başında başlamış ancak davalı imalatın başladığı ilk aya ilişkin teslim yükümlülüğünü yerine getirmeyerek 01.09.1984 tarihi itibarıyla temerrüde düşmüştür. Bu kapsamda eldeki davanın temerrütten itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığı anlaşılmakla davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın zamanaşımı nedeni ile REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 10.246,50 TL harçtan mahsubu ile fazla 10.165,80 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6102 sayılı TTK’nun 5/A-1. maddesi, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince hesaplanan ve Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 84.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2022


Başkan ...
¸[e-imza]
Üye ...
¸[e-imza]
Üye ...
¸[e-imza]
Katip ...
¸[e-imza]




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi