23. Hukuk Dairesi 2015/4252 E. , 2015/6186 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/04/2014
NUMARASI : 2013/141-2014/181
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı, 15.12.2000 tarihli 52 no"lu yönetim kurulu kararıyla davalı kooperatif ortaklığına kabul edilerek, kendisine tahsis edilen E Blok 22 no"lu daire için 30.11.2005 tarihine kadar 20.500,00 TL aidat ödemesi yaptığını, 04.12.2005 tarihinde yapılan genel kurulda yönetim kurulu değiştikten sonra hiçbir genel kurula çağrılmadığını, kooperatife müracaat ettiğinde defterde ismi olmadığından ortaklığının kabul edilmediğinin bildirildiğini ileri sürerek, ortaklığının tespiti ile E Blok 22 no"lu dairenin adına tahsisini, aksi halde ödemiş olduğu aidatın eskalasyon değeriyle hesaplanarak tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kooperatif eski başkanı A.. M.."in Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nde 2003/148 E. ceza davasında zimmet, sahte evrak, dolandırıcılık suçlaması ile yargılamanın devam ettiğini, ayrıca başka bir soruşturmanın da devam ettiğini, defterlerin bu kişide olduğuna dair mahkeme kararı olduğunu, davacının kooperatif üyesi olmadığını, kooperatifin gerçek üye listesinin Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2004/1121 D. İş sayılı dosyasında belirlendiğini, davacının üye olmadığı hususunun kooperatifin hazirun cetvelleri ve kayıtlarıyla da sabit olduğunu, davacının sunduğu belgelerin sahte olduğunu, davacının müvekkili kooperatife ödeme yapmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, tüm dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının kooperatifin hiçbir toplantısında hazır olmadığı, ıslak imzalı olmakla birlikte fer"i müdahil olarak davacı yanında yer alan A.. M.. ve yardımcısı C.. K.. tarafından tahsilat makbuzları ve diğer belgeler imzalanmış ise de davacının adı geçen kişilerin yönetiminde dahi toplantılara katılmadığı, yeni yönetim tarihinde dahi iki adet tahsilat makbuzunun eski yöneticiler tarafından imzalandığı, eski yöneticiler hakkında açılan ve kesinleşen defter istirdadı, yargılanmanın yenilenmesine konu olan olağan genel kurul kararları, yöneticiler hakkındaki iddia ve ceza soruşturmaları ile kesinleşmemekle birlikte mahkumiyet kararları, eski yönetici A.. M.. uhdesinde olduğu kabul edilerek istirdatına karar verilen defter ve belgelerin fer"i müdahil tarafından ibraz edilmemesi, ıslak imzalı belgelerin her zaman eski yöneticiler tarafından düzenlenilebilir nitelikte olması, davacının yapmış olduğu ödemelerin varlığının kabulü halinde söz konusu ödemeleri ancak ödediği şahıstan talep edebileceği, düzenlenen belgelerin somut olayın özelliği de dikkate alındığında davacı kooperatifi bağlayıcı nitelikte kabul edilemeyeceği, davacının öncelikle davalı kooperatife üye olduğunu usulüne uygun olarak ispat etmesi gerekirken bu hususu ispatlayamadığı, keza ödemeler ile ilgili iddialarının da davalı kooperatifi bağlayıcı nitelikte olmayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, genel olarak üyeliğin tespiti ile bu üyeliğe bağlı E Blok 22 no"lu dairenin tahsisi, tahsis mümkün olmazsa konut karşılığı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının genel üyelik tespiti isteminin reddine karar verilmesine göre; üyeliğine bağlı dairenin adına tahsis edildiği şahısla ilgili dava açması için süre verilip bu davayla birleştirilmesinin sağlanmasına gerek görülmemiştir.
Öte yandan, davacı tarafından ortaklığa kabul edildiğini iddia ettiği 15.12.2000 tarihinden işbu davanın açıldığı 02.04.2010 tarihine kadar yaklaşık 13 sene hiçbir hak talebinde bulunulmamasının, ortaklık hakkından zımnen vazgeçtiği, bu durumun benimsendiği ve açılan davanın TMK"nın 2. maddesi hükmündeki iyiniyet kurallarına uymadığı sonucuna varılmıştır.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.