Esas No: 2021/9185
Karar No: 2022/3476
Karar Tarihi: 15.03.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/9185 Esas 2022/3476 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, nitelikli hırsızlık suçundan mahkum edilmiş ve karar temyiz edilmiştir. Sanık, temyiz hakkının geri verilmesini istemiş, ancak eski hale getirme ve temyiz istemine yönelik kararın Yargıtay'ın görevi olduğu belirtilmiştir. Karar incelemesinde, sanığın 16.07.2013 tarihli mahkumiyet kararının tebliğ edilmediği için temyiz hakkını kullanamadığı tespit edilmiştir. Bu sebeple, hükmün bozulmasına karar verilmiş ve sanık hakkında açılan kamu davası, zamanaşımı nedeniyle düşmüştür.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 42/1. maddesi: Hükmü temyizen incelemekle görevli dairesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b maddesi: Nitelikli hırsızlık suçu
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e maddesi: Asli zamanaşımı süresi
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi: Tebliğ edilemeyeceği hususunda iade edilen evrakın yeniden tebliği
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi: Tebliğ usulüne ilişkin hükümler
- 5320 sayılı Kanun: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 322. maddesi: Zamanaşımının durdurulması veya durdurulmasına dair kararların kesinleşmesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık tarafından 12.01.2016 tarihinde verilen eski hale getirme ve temyiz istemine ilişkin dilekçede; karardan haberdar olmadığının, temyiz hakkının geri verilmesini istediğinin belirtildiği, eski hale getirme hususunda karar verme yetkisinin 5271 sayılı CMK’nın 42/1. maddesine göre hükmü temyizen incelemekle görevli Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olduğu, bu nedenle mahkemenin 26.02.2016 tarih, 2013/440 Esas ve 2013/524 Karar sayılı ek kararının hukuki değerden yoksun olması sebebiyle kaldırılarak yapılan incelemede:
Sanığın yokluğunda verilen 16.07.2013 tarihli mahkumiyet kararının talimatla savunması alındığı sırada bildirdiği adrese tebliğe çıkarıldığı, ancak tanınmadığından bahisle tebligat evrakının iade edildiği, bunun üzerine kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinde belirtilen usule göre tebliğ edilmesi gerekirken, anılan Kanun’un 35. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığının anlaşılması karşısında, sanığın öğrenme üzerine 12.01.2016 tarihinde verdiği temyiz dilekçesinin süresinde olduğunun kabulü gerektiğinden, 16.07.2013 tarihli asıl karara yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesinde düzenlenen “nitelikli hırsızlık” suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun’un 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli zamanaşımının karar tarihi olan 16.07.2013 tarihinden, Dairemizin inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 15.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.