15. Ceza Dairesi 2017/5760 E. , 2019/8875 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık hakkında;
A-..."a yönelik eylemleri nedeniyle;
1-TCK’nun 158/1-h, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK’nun 204/1, 43/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
B-..."a yönelik eylemleri nedeniyle;
1-TCK’nun 158/1-h, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK’nun. 204/1, 43/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."in katılan ..."ın eşi olduğu, sanığın katılan ... adına açılan ancak kendisi tarafından işletilen ... Gıda isimli iş yerine, katılan ..."ın yetkilisi olduğu ... Bisküvi isimli iş yerinden mal satın aldığı, karşılığında alacaklısı ... Bisküvi olan, borçlu kısmında katılan ...’ın ismi ile T.C. kimlik numarası ve ... Gıda kaşesi bulunan 16/07/2009 tanzim tarihli, 3.000 TL bedelli 5 adet senet verdiği, yine sanığın katılan ..."ın yetkilisi olduğu iş yerinden de aynı şekilde satın aldığı mallar karşılığında alacaklısı Kasaplar Pazarlama olan, ödeyecek kısmında katılan ..."ın ismi ile T.C. kimlik numarası ve ... Gıda kaşesi bulunan 04/08/2009 tanzim tarihli ve 3.750 TL bedelli 2 adet senet verdiği, suça konu senetlerin katılan ..."ın rızası ve bilgisi dışında sanık tarafından katılan ... yerine imza atılarak düzenlendiği, sanığın bu şekilde sahte olarak düzenlediği senetleri katılanlar ... ve ..."tan aldığı mallar karşılığı vererek kendisine menfaat temin etmek suretiyle üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Dolandırıcılık suçundan yapılan incelemede;
a-TCK"nın 158/1-h maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için, tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin dolandırıcılık suçunu ticari faaliyetleri sırasında işlemiş olmasının gerektiği, dosya incelenmesinde ise, sanığın ... Gıda adı altında faaliyette bulunduğu, Köprübaşı Vergi Dairesi’nin 15/11/2013 tarihi yazısında da, “katılanın ... vergi kimlik numarası ile gıda maddesi toptancılığı faaliyeti ile iştigal ettiğinin”, Ordu Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yazı cevabında ise ... Gıda Ltd. Şti. ünvanlı ve ... vergi numaralı firma kaydına rastlanmadığının bildirildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin 6763 sayılı Kanun ile uzlaşma kapsamına alınan TCK"nın 157. maddesi kapsamında “basit dolandırıcılık” suçunu oluşturacağı gözetilmeden yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde, nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükümleri verilmesi,
b-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/03/1998 gün ve 6/8 – 69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağından cihetle; dosya kapsamından taraflar arasında alım satımın cari hesap üzerinden yürütüldüğü, suça konu senetlerin sanık tarafından mal alımı esnasında mı yoksa daha sonraki bir tarihte mi verildiğinin tam olarak tespit edilmemesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle katılanlar, tanıklar ve sanığın bu hususta yeniden beyanlarının alınması, gerekirse bu konuda defter ve belgelerin de incelenmesi ve netice itibari ile suça konu senetlerin önceden doğan borç karşılığında sanık tarafından daha sonraki bir tarihte verildiğinin tespiti halinde yukarıda belirtilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararı doğrultusunda suç unsurları oluşmadığı gerekçesi ile sanık hakkında beraat hükmü verilmesi gerektiği, suça konu senetlerin mal alımı esnasında verildiğinin tespiti halinde ise sanığın en başından itibaren ödeyemeyeceğini bildiği senetleri kullanmak suretiyle dolandırıcılık kastı ile hareket etmesi nedeni ile sanık hakkında dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
2-Resmi belgede sahtecilik suçundan yapılan incelemede;
Sanık savunması, katılan beyanları, bilirkişi incelemesi ve dosya kapsamından; sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sübuta ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddinne; ancak;
5237 sayılı TCK"nin 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, somut olayda suça konu senetlerin farklı zamanlarda verilip verilmediği araştırılarak, farklı zamanlarda verildiğinin tespit edilmesi halinde eylemin kül halinde zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı, farklı tarihlerde verildiğine dair delil bulunmaması halinde ise tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ancak sanığın güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önemi, kastın yoğunluğu ve sahte belge çeşitliliği dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 25.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.