Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14030
Karar No: 2018/9283
Karar Tarihi: 18.10.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/14030 Esas 2018/9283 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/14030 E.  ,  2018/9283 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilin 14/03/2012 tarihinde sürücü ... "in sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı aracın müvekkiline çarpması sonucu ağır yaralandığını, kazaya karışan ... plaka sayılı aracın ZMSS poliçesi ile 172413911 numarası ile sigortalı olduğunu, davalı şirkete müracaat edilmiş ve davalı taraftan yetersiz kısmi tazminat alındığını, ödenen rakamın gerçek zararın çok altında olduğunu beyan etmiş olup, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile 83.395,78 TL’nin davalı ... şirketine başvuru tarihine müteakip 8 iş gününün bitimi tarihinden başlayarak işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir .
    Davalı vekili, meydana gelen kaza nedeni ile müvekkil şirket tarafından 30/11/2012 tarihinde 50.773,00 TL ödeme yapıldığını, maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurulundan rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davanın kabulüne, davacı için 83.395,78 TL nin 30/11/2012 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Karayolları Trafik Kanunu"nun (KTK) 111.maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar, yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece re"sen dikkate alınmalıdır.
    Somut olay nedeniyle davalı ... tarafından CSO tablosu esas alınarak, davacıya davadan önce ödeme yapılmış, taraflar arasında 30/11/2012 tarihli ibraname imzalanmıştır. Eldeki davada 19/03/2013 tarihinde açılmış olmasına göre, KTK"nın 111. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmediği görülmektedir.
    Bu durumda; maluliyet tazminatı öncelikle ödeme tarihindeki verilere göre PMF yaşam tablosu esas alınarak hesaplanmalı, ödenmesi gereken miktarla ödenen miktar arasında KTK"nın 111. maddesinde belirtildiği şekilde fahiş bir fark olup olmadığı değerlendirilmelidir. Şayet ödenmesi gereken maluliyet tazminatı ile ödenmiş olan miktar arasında fahiş fark olduğu saptanırsa, davacı tarafından daha önce verilen ibranamenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilerek, rapor tarihindeki verilere göre hesaplanan tazminat tutarından, davalı tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi sonucunda oluşan duruma göre (davalı lehine oluşan kazanılmış haklar gözetilerek) karar verilmesi gerekirken, 09/09/2014 tarihli bilirkişi raporunda, aktüerya bilirkişisi tarafından ödemenin yeterli olup olmadığı belirlenmeden sonuca gidilmiş mahkeme tarafından da rapor hükme esas alınmıştır. O halde PMF yaşam tablosu esas alınarak, davalı ... tarafından yapılan ödemenin, ödeme tarihine göre hesap edilerek yeterli ödeme yapılıp yapılmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    3-Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu"nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
    Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde BK.nun 44.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
    Somut olayda davacı motosiklette sürücü olup kask takıp takmadığı kaza tespit tutanağına göre belirsiz olup, ceza dosyasındaki adli tıp kurumu tarafından alınan raporda, kafa travması geçirdiği tespit edilmiştir. Davalı vekili, kask takılmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği savunmasında bulunmuş, davacı vekili tarafında da davacının kaza sırasında kask taktığını iddia etmiştir. Bu itibarla, mahkemece davacının kask takılsa bile oluşan maluliyetin olup olmayacağı Adli Tıp Kurumu’na sorularak ek rapor alınması, rapora göre zarar görenin müterafik kusurun varlığı ve indirim yapılması gerekip gerekmediğinin irdelenerek tartışılmalı, müterafik kusur oluşturduğunun kabul edilmesi halinde tazminattan %20 oranında indirim yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 18/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi