Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8877
Karar No: 2015/6183
Karar Tarihi: 01.10.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/8877 Esas 2015/6183 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/8877 E.  ,  2015/6183 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
    TARİHİ : 22/05/2014
    NUMARASI : 2014/44-2014/219

    -KARAR-
    1-Müdahil T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekili, davanın reddi istemiyle müdahale isteminde bulunmuş olup mahkemece, davacı şirketin iflasının ertelenmesine ve ihtiyati tedbir kararına ilişkin verilen hükmü temyiz etmiştir.
    Müdahil T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekilinin temyiz dilekçesi süresi içerisinde temyiz defterine kaydedilmiş ise de, temyiz harcının yatırıldığına ilişkin bir makbuza rastlanmamıştır.
    Hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5230 sayılı Pamukbank Türk Anonim Şirketinin Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketine Devri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun"un 11. maddesi uyarınca 4603 sayılı Kanun"a tâbi bankalarca yeniden yapılandırma sürecinde açılmış veya açılacak davalarda yargı harcından muafiyet getirilmiş olup, 4603 sayılı Kanun kapsamındaki bankalardan olan T.C. Ziraat Bankası’nın anılan yasa maddesi uyarınca mahkemeler nezdinde açtıkları veya açacakları davalarda harçtan muafiyeti bulunup, aleyhine açılmış veya açılacak davalarda yargı harçlarından muafiyeti bulunmamaktadır.
    4603 sayılı Kanun’un 2/2. maddesinde, bu kanunun yürürlüğe girdiği 25.11.2000 tarihinden itibaren 10 yıl olarak öngörülen yeniden yapılandırma süresini, aynı maddenin yetki verdiği Bakanlar Kurulu"nca 06.11.2010 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren kararı ile 25.11.2010 tarihinden itibaren 5 yıl uzatılmıştır. 20.06.2014 temyiz tarihi itibariyle müdahil Ziraat Bankası A.Ş. bu nedenlerle temyiz harcına tabidir.
    Öte yandan, 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 123/son maddesinde, 5766 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca harç istisnası, yurt dışından alınacak kredilerin geri dönüşümü ile ilgili işlemlerle sınırlı olmak üzere uygulanmaktadır. Nitekim, Anayasa Mahkemesi"nin 14.01.2010 tarih ve 2008/81 Esas, 2010/8 Karar sayılı kararı ve Hukuk Genel Kurulu"nun 06.10.2010 Tarih ve 2010/12-443 E., 2010/471 K. sayılı kararı da bu yöndedir. Uyuşmazlık, müdahil banka tarafından verilmiş kredi sözleşmesinden kaynaklanmamaktadır.
    Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK"nın 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Temyiz defterine kayıt ettirilip, harcı alınmayan temyiz dilekçeleri bakımından çözüm getiren 21.05.1985 gün ve 1984/5 Esas, 1985/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, harca tabi olmasına rağmen hesap edilip ilgilisinden alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da HUMK"nın 434/3. maddesinde öngörülen eksik harç ödenmesi ile ilgili işlemin kıyasen uygulanması ve bu durumda temyiz isteminin, temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılması gerektiği açıklanmıştır.
    Hükmü temyiz eden müdahil T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekili tarafından verilen temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş ise de, temyiz harcının yatırıldığına dair bilgi ve belge bulunmadığından, temyiz harcı yatırılmışsa buna ilişkin belgenin eklenmesi, yatırılmamışsa yatırılması için HUMK`nın 434/3. maddesi uyarınca muhtıra çıkarılması, sonucuna göre gerektiğinde dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi ya da aynı hüküm uyarınca mahkemece bir karar verilmesi,
    2-01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6103 sayılı Kanun ile değişik İİK"nın 179/a maddesinin 1. ve 2. fıkraları, "Mahkeme, iflâsın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine, envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarının onaylanması için derhal bir kayyım atar; ayrıca şirketin ve kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alır. Kayyımın atanmasına ilişkin karar, kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırları ve iflâsın ertelenmesine ilişkin talep 166. maddenin ikinci fıkrasındaki usul ile mahkeme tarafından ilân ve ticaret siciline tescil ettirilir. Mahkeme bu arada erteleme talebini karara bağlar." hükmünü içermektedir.
    Mahkemece 20.01.2014 tarihli tensip kararının 7 no"lu bendi ile erteleme talebinin İİK"nın 166. maddesinde görülen usulle ilanına karar verilmiş olup, dosyada yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde ilan edildiğine dair gazete örneği bulunmasına rağmen, Ticaret Sicil Gazetesi ve mahalli gazetede ilan edildiğine ilişkin gazete nüshaları ile dosyada kayyım atanmasına ilişkin karar ile kayyımın mahkemece belirlenmiş görevi ve yetkilerinin ve bunların sınırlarının ilânı ve ticaret siciline tescili ile erteleme talebinin ticaret siciline tesciline ilişkin belge ve gazete örneklerine rastlanmadığından, varsa tescile ilişkin evrakın ve ilan örneklerinin dosya içerisine konulması, aksi takdirde gerekli ilanlar ve tescil işlemi yaptırılarak tescil evrakı ile gazete örneklerinin dosya içerisine konulması, ayrıca müdahale dilekçesi verilmesi halinde, gerekçeli kararın yeni müdahil ya da müdahillere usulüne uygun olarak tebliğ edilip, yasal temyiz süresinin beklenmesi ve hükmü temyiz eden olması halinde, temyiz dilekçesinin davacılar vekiline tebliği ile temyize cevap süresinin beklenmesi,
    3-7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 17. maddesi “Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." hükmünü; tebliğ tarihinde yürürlükte bulunan Yönetmeliğin 26. maddesi "Belirli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlere, o yerde de tebligat yapılabilir. Muhatabın işyerinde bulunmaması halinde tebliğ, aynı yerde sürekli olarak çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Muhatap, meslek veya sanatını konutunda icra ediyorsa, kendisi bulunmadığı takdirde memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bunlardan hiç birinin bulunmaması durumunda tebliğ, aynı konutta sürekli olarak oturan kişilere veya hizmetçilerden birine yapılır." hükmünü içermektedir. Bu madde hükümlerinde muhatabın bulunmama nedeninin araştırılması ve tebliğ belgesinde gösterilmesi gerektiğine yönelik bir düzenleme getirilmemiş ise de, önce muhatabın aranması, muhatabın tevziat saatinde o yerde bulunmadığının ancak aynı gün tevziat saatinden sonra döneceğinin tespiti halinde daimi memur veya müstahdemlerden birine, işyeri ev ise memur ya da müstahdemlerden birine, bunlar da yok ise aynı konutta oturan kişilere ya da hizmetçilerden birine tebligatın yapılması gerekir.
    Tebligat Kanunu"nun 20. maddesinde ise, tevziat saatinde o yerde bulunmayıp, aynı gün tevziat saatinden sonra dönmeyeceği belirlenen muhataplar için "13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerinde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21. maddeye göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerinde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılışsa bu tarihten itibaren 15 gün sonra yapılmış sayılır." hükmüne; Yönetmeliğin 29. maddesinde, "21, 22, 23, 25, 26 ve 27. maddelerde yazılı kişiler, tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere gittiğini belirtirlerse, tebliğ memuru, muhatabın hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığını, beyanda bulunanın adı ve soyadı ile sıfatını tebliğ tutanağına yazar. Tebliğ tutanağını beyanda bulunana imzalattırır ve tebliğ edilecek evrakı beyanda bulunana verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Bu kişilerin beyanlarını imzadan kaçınmaları veya tebliğ evrakını kabul etmemeleri durumunda, tebliğ memuru bu hususu tutanağa yazar, imzalar ve tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti üyesinden birine ya da kolluk amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve teslim ettiği kişinin adresini içeren ihbarnameyi gösterilen adresin kapısına yapıştırır." hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda, gerekçeli karar, müdahiller; A.. A.., Finans Katılım Bankası A.Ş. vekillerine tebliğe çıkarılmış ve daimi çalışanlarına tebligat yapılmış ise de, tebliğ belgelerinde muhatabın tevziat saatinde işyerinde bulunmadığına ve aynı gün döneceğine ilişkin bir tespite yer verilmediği gibi, müdahil T.. A.. vekiline çıkan tebligatın yapıldığı şahsın Tebligat Kanunu"nun 17 ve Yönetmeliğin 26. maddesindeki şahıslardan biri olup olmadığı hususlarında bir açıklamaya da yer verilmediği görülmüştür. Tebligat Kanunu"nun tevziat saatinde o yerde bulunmayıp, aynı gün tevziat saatinden sonra dönmeyeceği belirlenen muhataplar için düzenleme içeren 20. ve Yönetmeliğin 29. maddesinde aranan, anılan belirlemeye ilişkin bir açıklama da tebliğ belgesinde bulunmamaktadır. Bu tebligatlar, Tebligat Kanunu"nun 17 ve 20; tebliğ tarihinde yürürlükte olan Yönetmeliğin 26 ve 29. madde hükümlerine uygun yapılmış değildir.
    Bu durumda, gerekçeli kararın müdahiller A.. A.., Finans Katılım Bankası A.Ş., T.. A.. vekillerine usulüne uygun şekilde tebliğ edilip, yasal temyiz süresinin beklenmesi ve temyiz halinde temyiz dilekçesinin davacı vekiline Tebligat kanunu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak tebliği,
    İçin dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi