14. Hukuk Dairesi 2015/3615 E. , 2016/5136 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.11.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Davacı vekili, tarafların murisi .... adına tapuda kayıtlı ..... İli ..... İlçesi ..... Mahallesi’nde kâin 1185, 1200, 1210, 4779 parsel no’lu taşınmazlar ile ..... Bankası .... Şubesi ...... no’lu hesapta bulunan murise ait para üzerindeki ortaklığın giderilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ...’un vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tarafların murisi adına bankada mevcut paranın, ortaklığın giderilmesi davasına konu edilemeyeceği gerekçesiyle bu talep yönünden karar verilmemiş, dava konusu taşınmazlar yönünden ise davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Ayrıca paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle
arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Somut olaya gelince; mahkemece 12.09.2014 tarihinde yapılan keşif sırasında davalı ...’un vekili, 4779 parsel no’lu taşınmaz üzerinde bulunan yapıların müvekkiline ait olduğunu savunmuş olup bu durumda mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda muhdesatın aidiyeti konusunda iddiası olan tarafa dava açmak üzere uygun bir süre verilmesi ve sonucuna göre muhdesat savunması ispatlandığı takdirde satıştan elde edilecek bedelin oran kurulmak suretiyle bölüştürülmesine karar verilmesi gerekirken belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının 1. bentte yazılı sebeplerle yerinde görülmediğinden reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 27.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.