9. Hukuk Dairesi 2015/1345 E. , 2015/7183 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş akdinin haksız ve bildirimsiz olarak işveren tarafından feshedildiği iddiasıyla, kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık ücretli izin, fazla çalışma, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının kurucu ve ortaklarının aynı olan davalı şirketlerden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, davacının işvereni ibra ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bozma üzerine yapılan yargılama sonunda, davacı tarafından verilen 01/10/2006 tarihli çıkış isteği başlıklı yazıda, işyerinden kendi isteğiyle istifa ederek ayrılmak istediği, dosya içinde bulunan istifa dilekçesine karşı daha sonra yargılama sırasında davacı tarafından itirazda da bulunulmadığı, davacı tarafça söz konusu yazının cebir ve şiddet kullanılarak veya hile ile alındığı hususunda herhangi bir iddia bulunmadığından ve delil gösterilmediğinden davacının hizmet akdinin istifaen sona erdiği, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin yerinde olmayacağı gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı istemlerinin reddine, diğer bilirkişi tarafından saptanan işçilik alacaklarının ise tahsiline karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili kıdem ve ihbar tazminatı yönünden temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1.Somut uyuşmazlıkta iş sözleşmesinin feshinin kimin tarafından gerçekleştirildiği, fesih konusunda düzenlenen ibraname ve çıkış belgesinin geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece, 01.10.2006 tarihli dilekçesi ile davacının kendi isteğiyle istifa ederek işten ayrıldığı, yargılama sırasında istifa dilekçesinin cebir ve şiddetle veya hile alındığına dair bir iddia da ileri sürülüp kanıtlanmadığından davacının istifa ederek işten ayrıldığı
kabul edilmiş ise de davacı işçinin doğrudan istifa içeren bir dilekçesi bulunmamaktadır. Davacı, iş akdinin işveren tarafından haksız ve önelsiz olarak feshedildiğini, işe girerken kendisinden boş olarak alınan belgelerin sonradan çıkış belgesi ve ibraname olarak doldurulduğunu iddia etmektedir.
Mahkemece değer verilen ibraname ve çıkış belgesinde işverenin, işçinin bilgileri karşısında alt çizgili bölüme yazılan yazı karakteri farklı olduğu gibi nakil tarihi ve istifa tarihi ile işe giriş tarihi farklı karaktere sahiptir. Davacının adı ise el yazısı ile yazılmıştır. Aynı
durum çıkış isteği belgesinde de sözkonusudur. Bu karakter farklılığı davacının iddiasını doğrulamaktadır. Matbu olarak hazırlanan ve sonradan boşlukları farklı yazı karakteri ile doldurulan, üstelik tüm çalışma dönemini de kapsamayan ibraname ile birlikte değerlendirildiğinde çıkış belgesinin de sonradan doldurulduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan aynı ibranamede davacı işçinin" tatil alacaklarını aldım, izinlerimi kullandım" şeklindeki beyanı yönünden ibraname geçersiz sayılarak, davacının tatil ücret alacakları ve izin alacağı kabul edilmiştir. Bu kabule göre ibranamenin geçersizliği mahkemenin de kabulündedir. Kaldı ki; 01.12.1997-31.08.2006 tarihleri arasında kesintili olarak 6 yıl kıdemi bulunan davacının ortada izah edilebilecek bir neden yokken tazminat haklarından vazgeçmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığıda düşünüldüğünde davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
2. Hükmedilen miktarların net mi, yoksa brüt mü olduğunun kararda belirtilmemesinin infazda terddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18/02/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.