Hukuki bir ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/3537 Esas 2021/1667 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3537
Karar No: 2021/1667

Hukuki bir ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/3537 Esas 2021/1667 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, hukuki bir ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla dolandırıcılık suçundan mahkum olmuştur. Sanık daha önceden silahla tehdit suçundan mahkum olduğu için zaman aşımının durmuş olduğu tespit edilmiştir. Dosya basit yargılama usulü açısından değerlendirilmesi gerektiği için karar bozulmuştur. Mahkumiyetine ilişkin hüküm, TCK’nın 159/1, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri ile CMK’nın 251/1 ve 251/3. maddelerine göre verilmiştir.
15. Ceza Dairesi         2020/3537 E.  ,  2021/1667 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hukuki bir ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK’nın 159/1, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Hukuki bir ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanık hakkında daha önceden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verildiği, denetim süresinde işlediği silahla tehdit suçundan aldığı kesinleşmiş mahkumiyet hükmü nedeniyle 10.09.2013 - 12.10.2017 tarihleri arasında zaman aşımının durduğu ve bozma sonrası dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
    Sanığın yargılama konusu eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 159/1. maddesi kapsamında yer alan “Hukuki bir ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla dolandırıcılık” suçuna ilişkin olduğu, bahse konu eylem yönünden öngörülen ceza miktarının “altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına” ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarih ve 2020/16 Esas - 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’da yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da, iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK"nın 7. ve CMK’nın 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 18.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.