10. Ceza Dairesi 2016/389 E. , 2017/1621 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 17.11.2015 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/04/2015 tarihli ve 2014/1174 esas, 2015/232 sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 25/12/2015 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- 23/10/2010 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle TCK"nın 191/2. maddesi gereğince sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Küçükçekmece 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 23/02/2012 tarihli ve 2010/3825 esas, 2012/363 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip infazına başlandığı,
2- Sanığın, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirini ihlal ettiği gerekçesiyle yargılamaya devam edilerek, Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/04/2015 tarihli ve 2014/1174 esas, 2015/232 sayılı kararı ile TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın sanığa tebliğ edildiği ancak itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre sanık ..."nun 23/10/2010 tarihinde uyuşturucu madde kullandığından bahisle Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Küçükçekmece 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 23/02/2012 tarihli ve 2010/3825 esas, 2012/363 sayılı kararıyla sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, söz konusu kararın infazı esnasında Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 09/09/2014 tarihli ve 2013/559 DS sayılı yazısıyla sanığın yükümlülüklerine uymadığından dosya kaydının kapatılarak bila infaz ilamın iade edildiği ancak sanık ..."nun anılan Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurusu üzerine yapılan araştırmada, sanığın yükümlülüklerine uyduğu ve birden fazla dosyasının olması nedeniyle katılım çizelgelerinin karıştırıldığı belirtilerek 18/09/2014 tarihli ve 2013/559 DS sayılı yazı ile ilamın infazına kaldığı yerden devam edilmesinin istenmesi üzerine Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2014 tarihli ve 2010/60 esas, 2012/45 sayılı kararıyla sanığın ilamının kaldığı yerden devamına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/04/2015 tarihli ve 2014/1174 esas, 2015/232 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.03.2014 gün ve 102-128 sayılı kararı ile bu kararda atıf yapılan 29.06.2010 gün ve 70-159 sayılı kararında belirtildiği üzere, sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması, esas itibariyle bünyesinde iki karar barındıran bir kurumdur. İlk karar teknik anlamda hüküm sayılan, ancak açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle hukuken varlık kazanamayan bu nedenle hüküm ifade etmeyen, koşullara uyulması halinde düşme hükmüne dönüşecek, koşullara uyulmaması halinde ise varlık kazanacak olan mahkûmiyet hükmü, ikinci karar ise, bu ön hükmün üzerine inşa edilen ve önceki hükmün varlık kazanmasını engelleyen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, CMK’nın 231. maddesinin 5-14. fıkralarındaki koşullar kapsamında kanun yararına bozma konusu yapılabilmekle birlikte, “hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı”nın üzerine inşa edildiği hükmün içeriğindeki hukuka aykırılıklar ancak hükmün hukuken varlık kazanması halinde olağan ve olağanüstü yasa yolları denetimine konu olabileceğinden, henüz hukuken varlık kazanmayan bir hükmün ne olağan ne de olağanüstü yasa yolu denetimine konu edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verildiği ahvalde hükmün içeriğine dahil bulunan hukuka aykırılıkların, kanun yararına bozma yasa yoluyla denetlenmesi olanağı bulunmamaktadır.
Bu nedenle somut olayda, sanık tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine aykırı davranmadığı halde, hatalı delil değerlendirilmesi sonucu aykırı davrandığı kabul edilip yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet hükmü kurulmasına dair hukuka aykırılık, açıklanması geri bırakılan hükmün içeriğine ilişkin olduğundan kanun yararına bozma yasa yoluyla denetlenmesi olanağı bulunmadığı cihetle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/04/2015 tarihli ve 2014/1174 esas, 2015/232 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin reddi gerekmiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmediğinden, Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/04/2015 tarihli ve 2014/1174 esas, 2015/232 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 27.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.